Günümüzün enflasyonist ekonomi koşulları altında, atıl fonların değerini yitirmeden korunabilmesi veya bu fonlardan bir getiri elde edilmesi amacıyla, çeşitli yatırım araçlarına başvurulduğu ve bu yöndeki taleplerin her geçen gün arttığı bilinen bir gerçektir. Daha bir kaç yıl öncesine kadar, yatırım yapmanın büyük sermaye sahiplerine özgü bir davranış olarak kabul edildiği ülkemizde artık dar gelirli kişilerin bile, çok kısa vadeli olarak ellerinde tutacakları paralarını, çeşitli yatırım araçlarına yönlendirdikleri görülmektedir. Yatırım araçlarına olan bu büyük talebe rağmen, talep sahiplerinin bu konuda yeterli bilgi sahibi olmadıkları ve yatırım araçları arasında tercih yapmakta zorlandıkları da gözlemlenmektedir. Yazımızda, döviz tevdiat hesapları, Türk Lirası mevduat hesapları, repo ve yatırım fonlarının vergi kanunları karşısındaki durumları ve vergi sonrası ortalama getirileri karşılaştırmalı olarak açıklanacak ve bu açıklamalardan hareketle bir değerlendirme yapılacaktır.