Geçen Eylül ayından beri bağımsız denetime tabi olacak şirketlere ilişkin bir Bakanlar Kurulu karar taslağı ruh gibi ortalarda dolaşıyor. Herkes bir şeyler hissediyor ama kimse bu ruh gibi taslağı nasıl ve niye gördüğünü bilemiyor. Kim internete verdi? Kim bu metni yazdı? Tam belli değil. Ancak işin içinde ruhlarla uğraşan birilerinin olduğu açık. Zira olmayan bir Bakanlar Kurulu kararına dayanarak Türkiye'de Kurul kararı almış bir de Kurumumuz var: KAMUDESK.
Muhtemelen bu güzide Kurumumuzu ruhlar basmış. Bu, internet sitesinden anladığımız kadarıyla yeni binasını çok seven Kurumumuz daha ilk Kurul kararında, olmayan bir Bakanlar Kurulu kararına göre Türkiye'de hangi şirketlerin Türk Ticaret Kanunu (TTK) Geçici 6. madde hükmü gereğince Türkiye Muhasebe Standartları uygulamak zorunda olacaklarını belirledi.
Kurul'un bu kararından sonra da halen kimse, hatta profesyonel olarak Türkiye'de bağımsız denetim yapan işin uzmanları da kimlerin finansal raporlamaya tabi olduklarını, bağımsız denetimin kapsamına hangi şirketlerin girdiğini ya da gireceğini bilmiyor. Herhalde Kurumun içine sızmış ruhlar dışında neler olduğunu bilen de pek yok gibi.
Bizim gibiler ise, varlıklarını hissettiğimiz, ser verip sır vermeyen bu ruhların halet-i ruhiyesinden ancak bazı tahminlerde bulunabiliyor.
Anlaşılacağı üzere bu gelişmeler karşısında bizlere de falcılık düştü gibi görünüyor. Şöyle gözlerimi kapatıp, bir derin nefes alarak Bakanlar Kurulu karar taslağından bağımsız denetimin falına baktığımda neler görünmüyor neler?
Bir kere neydi bu müstakbel Bakanlar Kurulu kararının önemi: Meşhur 6335 sayılı Kanun ile TTK değişmiş ve Türkiye'de hangi şirketlerin bağımsız denetime tabi olacaklarının bu beklenen Bakanlar Kurulu kararıyla belirleneceği hükme bağlanmıştı.
Aynı değişiklikle sadece bağımsız denetime tabi olacak şirketler internet sitesi kurmak zorunda olacaklar, şeffaflık(!) sadece onlar için gelecekti. Diğer şirketler yatak odalarında rahat rahat uyumaya devam edeceklerdi.
TTK'nın bağımsız denetim hükümleri 01 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe girdiğine göre şirketler, tabii tüm şirketler değil, sadece sermaye şirketleri, hatta tüm sermaye şirketleri de değil, sadece anonim şirketler; aslında tüm anonim şirketler de değil, belki tahminen 1.000 ya da 1.100 anonim şirket, ruh halinde internette dolaşan Bakanlar Kurulu karar taslağının (II) sayılı listesine göre bir bekleyişe geçti. 2013'te Mart ayı sonuna kadar genel kurullarında bağımsız denetçi seçmeleri gerekecek miydi?
Aslında hemen hepsi halen finansal raporlama ve bağımsız denetim yapmakta olan bu 1.000 ya da 1.100 şirket ve bunların bağımsız denetçileri, hele KAMUDESK'in "Bağımsız Denetim Yönetmeliği"nden sonra, bir de üstüne yeni Sermaye Piyasası Kanunu çıkınca birbirlerine, hatta Kurumlara sormaya başladılar: Bizler bağımsız denetime tabi olmaya devam edecek miyiz? Tabi isek hangi Kurum ya da Kurumlarla muhatap olacağız? Zaman daralıyor, kim yetkili? Yahu bunca yıldır bağımsız denetim yapan meslek mensuplarıydık, bizler bağımsız denetimi bilmeden mi yapıyorduk; Sakarya'nın bağrında bağımsız denetim konularını bu kadar derin bilen eğitmenler vardı da bizler bugüne kadar neden keşfedemedik? Bugüne kadar raporlara hiç mühür basmamıştık; bundan sonra dünyanın ilk mühürlü bağımsız denetçileri bizler mi olacağız? Sakarya’da, Senato kararıyla, kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez deyip, KAMUDESK eğitimlerini Lisansüstü eğitim düzeyinde sayabilecek kadar üniversite ve üniversite eğitiminin ne olduğunu unutmuş böyle bir Üniversitemiz varmış da bizlerin haberi bugüne kadar neden olmamış? TÜRMOB’un akademisyenlerle hazırladığı ve tamamen ücretsiz olarak başarıyla uyguladığı bir eğitim yerine milyonlarca liralık bağımsız eğitim pazarı yaratan, bu pazarı bu güzide Üniversitemizin emrine amade kılan, diğer Üniversiteleri eleyebilmek için bu güzel Üniversitemizin koşullarına uygun olarak Bağımsız Denetim Yönetmeliği çıkaran (internette biz bulamadık ama bunu daha iyi anlamak için bu seçkin Üniversitemizin Senato karar tarihine bakmak lazım; Yönetmelikten önce mi yoksa sonra mı alınmış diye), halen diğer Üniversiteler başvuru yapmaya devam ederken herhalde Kurul kararı olmaksızın Sakarya ile protokol imzalanması aceleciliği gösterebilecek kadar cesur, değerli Kurum büyüklerimiz varmış da bizler niye kendilerini daha önceden tanıyamamışız? Çaremiz kalmadı boynumuzu büküp KAMUDESK’e teslim mi olalım; birkaç bin lira verip, gidip gelerek, uyusak da derslerde yoklama ile başarılı sayılacağımız bir eğitime mi katılalım? Yoksa geleceğimiz, ayaklar altına alınan meslek onurumuz, yaptığımız bağımsız denetim işi için hukuk mücadelesi zamanı deyip kolları mı sıvayalım?
Sorular çok. Bilahare hepsine cevap bulmaya çalışacağız. Ama şimdilik lafı uzatmayalım ve geçelim falımıza.
Ey “bağımsız denetim” neyse halin çıksın falin!
Bakalım fal bize neler söylüyor.
İnternette ruh halinde dolaşan Bakanlar Kurulu karar taslağına ekli iki liste var. Listelere bakan şirketler (II) sayılı listeye göre, Eylül ayından beri kendilerine yakıştırmalarda bulunuyorlar, bizde bağımsız denetim var, bizde yok diye. Ancak (I) sayılı listenin sonunda öyle şirketler listeye alınmış ki, a dostlar, söylesem mi söylemesem mi bilemiyorum?
"Devlet, il özel idareleri, belediye ve diğer kamu tüzel kişileri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve bunların üst kuruluşlarının payı ve kontrol gücü olduğu şirketler."
Bakanlar Kurulu kararı bu şirketleri kapsamına alırsa düşünün neler olur? Bağımsız denetçiler yılsonunda sizin finansal tablolarınızın gerçek durumu şu diye rapor yazarlar. Bağımsız denetim bu, vergi kanunlarına göre tutulan defterler gibi değil, vergi için yapılmıyor; gerçeklerden kaçamazsınız. Ya size gerçeği söyletecek ya da o denetimin adı bağımsız denetim olmayacak.
Fal burada bir anda çok kararıyor. Kahve falındaki yoğun telve gibi. Sanki ruhları da sarmış bir korku. Kararname böyle çıkarsa sayılan şirketlerde yılsonunda bütün finansal tablolar denetlenecek ve gerçekler bir bir ortaya çıkacak. Bu şirketler kararnameden çıkarıldığı takdirde de herkesin kulağına kar suyu kaçacak. Eylülden beri kararname taslağıyla cümle âleme bağımsız denetime tabi tutulacak diye duyurulan bu şirketlerde acaba bir sorun mu vardı da listeden çıkarıldılar diye.
A dostlar, falın dibi çok karanlık. Beni de bir ter bastı, tansiyonum bir yükseldi ki sormayın. Öyle bir his geldi ki içime; eyvah, sanki bu kararname bu yıl da hiç çıkmayacak diye.
Bugünlük hukuku bir kenara bıraktık sevgili dostlar. Ne yapsak. Hazır bu fırsatı bulmuşken hep birlikte bir de bağımsız denetimin ruhunu mu çağırsak. Ha! Ne dersiniz?
YORUMLAR
Değerli hocam, Yorumunuzdan anladığım şu. Bağımsız denetim e dair herşey belirsiz ve karışık.Bu konuda haklı olduğunuzu söyleyebilirm.Ancak karışıklığın,gecikmenin ve bütün bu Herc-ü-merc in sebepleri arasında Yeminli Mali Müşavirlik sistemi ve sizin imzanızla yayınlanan Ankara YMM odasının raporunu göz ardı etmeyelim lütfen.Saygılarımla Turan Korkmaz.SMMM-İstanbul
Ziyaretçi
Meslekdaşım olarak alnınızı, hocam olarak elinizi, yazar olarak kaleminizi saygı ile öpüyorum.
Ziyaretçi
Sakarya Üniversitesi ile yazdıklarınıza katılmamak mümkün değil, örneğin önce 4500 TL olan eğitim sonra 2600 TL ye indi fark ne, birileri açıklayabilir mi? Ayrıca bağımsız denetim dediğiniz gibi öyle kurcalanacak bir kurumun keyfine bırakılacak bir şey değil zaten bunu herkes yakında anlayacak ama yine bir sürü eziyet ve sıkıntıdan sonra
Ziyaretçi
Değerli Korkut hocam, (Korkut)mayın Ruh'u. Sakarya'ya çağıralım... O zaman muhtemelen gelecektir. Belli ki bir kerameti var...
Ziyaretçi
Daha Fazla