Katma değer ülkemizde 1985 yılından bu yana yaygın olarak vergi ile birlikte kullanıldığından iktisadi açıdan ifade ettiği durum ya gözden kaçırılmakta ya da sık kullanıldığı durumda derinliği yeterince vurgulanmamaktadır.
Katma değer iktisadi açıdan kanaatimizce bir ekonominin ve buna bağlı olarak bir Devletin küresel düzlemde gücünü ve dikkate alınma düzeyini etkileyen anahtar kavramların başında gelmektedir.
Katma değer alıma-satıma konu her mal ve hizmet için kaynağından itibaren son tüketici ve/veya yararlanıcıya değin uzanan aşamalarda oluşan fark değerdir. Katma değer teknik olarak, fark değerin hesaplanmasına esas üretim faktörleri katkısı ile betimlenmekle birlikte, en yalın şekliyle her bir aşamada oluşan fiyat farkları katma değeri temsil etmektedir. Malların ve hizmetlerin ilgili piyasadaki nihai fiyatları, o malların ve hizmetlerin kaynağından itibaren birikimli şekilde oluşan katma değerini temsil etmektedir.
Konuyla ilgili nihai tüketici gelir gruplarında yüksek katma değerin veya katma değeri yüksek mal ve hizmetin yaygın olarak “pahalı” betimlemesine muhatap fiyat seviyeleriyle anlam kazandığı görülür. Tüketiciler dışındaki üretici ve ticaret yapan taraflar açısından ise söz konusu mal ve hizmetin üretim sürecinde sağladığı faydanın en yüksek düzeyde gerçekleşmesi (az kayıpla ürün sağlamak, üretim sürecinde verimlilik ve benzeri) ile her türdeki ticarette (toptan ve perakende) talep görme kapasitesidir. Kanaatimizce bu tür malların ve hizmetlerin ortak nitelikleri, gerek tüketiciler gerekse üreticiler ve ticaret yapan taraflar esas alındığında, ilgili malın ve hizmetin kullanıcılara sağladığı faydanın yüksekliği, bu malın ve hizmetin başka bir mal ve hizmetle ikame edilememesi, söz konusu faydanın ve ikame edilemezliğin devamlılığıdır.
Katma değeri yüksek mal ve hizmet veya yüksek katma değer, bir malın veya hizmetin üreticisinin veya sağlayıcısının ilgili piyasada tüm kullanıcılar veya faydalanıcılar yönünden gereksinimin ne olduğunu uzun soluklu araştırmalar, ölçümler, deneyimler ile belirlemesinden sonraki yine olasılıkla çok sayıda deneme üretimleri veya pilot uygulamalarıyla ortaya çıkmaktadır. Bu türdeki mal ve hizmetin betimlediğimiz nitelikteki süreçlerden sonra ortaya çıkması sonucunda da “markalaşma” olarak betimlenen bir ayrıcalıklı konum oluşmaktadır.
Küresel yapı bir yer yüzü topluluğu oluşturmuştur. Bu topluluk sınırlarıyla birbirinden ayrı devletler ve ulusalcı/milliyetçi yaklaşımlarla çatışma durumunda topluluklar bütünü olsa da, her durumda etkileşimde bulunan insanlar, insanlardan müteşekkil ekonomik ve sosyal birliktelikler(ortaklıklar) aracılığıyla devletleri ve siyasi ayrışmaları aşan sermaye ve ortak fayda alanlarında işbirliği içindedir. Bu işbirliği o denli yaygın ve yüksek bütçeli oluşumlar geliştirmiştir ki, bir kısım işbirliği yapıları önemli sayıda bağımsız devletin her birinin milli gelirini aşan parasal büyüklükleri temsil eder olmuştur.
Küresel yapı üzerinden betimlediğimiz ekonomik ve sosyal ortaklıkların yansımaları sadece parasal büyüklüklerle ölçülmemektedir. Parasal büyüklüklerin de dolaylı etki ettiği göz ardı edilmemek üzere bir kısım sosyal ortaklıkların ve/veya işbirliklerinin herhangi bir ülkenin siyasi yapısına dahi müdahil olma gücüne eriştiği örnekler bilinmektedir.
Yukarıda içeriğini betimlediğimiz küresel birlikteliklerin ekonomik alanda yansımasındaki başarı sadece bir kısım parasal değerin bir araya getirilerek bir noktada tutulmasıyla olmamaktadır şüphesiz. Bu tür fon birlikteliklerinin en önemli başarı ölçütü ulusal ve uluslar arası düzlemde pazarlanabilir mal ve hizmet geliştirmek ve süreğen bu ürünleri satabilmektir. Bu aşamada karar alıcıların en önemli çalışma alanının geliştirilecek malların ve hizmetlerin küresel yapının bütününe yakınında talep görmesini, rakipleriyle yarışabilmesini sağlayacak nitelikleri belirlemek olduğunu düşünmekteyiz. Sonuç itibariyle yüksek katma değer veya katma değeri yüksek mal ve hizmet oldukça çaba gerektiren çok aşamalı araştırmalar sonucunda erişilebilir bir durumu ifade etmektedir.
Tasvir ettiğimiz durumdan hareketle yazımızın başlığındaki soruların yanıtları bizce şunlardır:
Yüksek katma değer SONUÇ İTİBARİYLE paraya dönüşür. Ancak yüksek katma değer PARAYA DÖNÜŞMEDEN ÖNCE markayı hedefler. Marka para ile birlikte güçlü araçlardır. Dolayısıyla yüksek katma değer bir aşamada ARAÇ niteliğindedir. Ancak yüksek katma değerin kalıcı ve süreğen bir düzeyde olması, daha önemlisi değerin daha da yükseltilerek temeline yerleştiği malların ve hizmetlerin üst düzeyde seçeneksiz, sağlayıcıların rakipsiz, talebin kesintisiz olabilmesi için MUTLAK AMAÇ olarak kabulü gerekmektedir. Bu nitelikte mal ve hizmet sağlayıcıları ulusal düzlemde ülkesinde tutabilen ve/veya ülkesine getirebilen Devletlerin küresel düzlemde gücünün ve sözü dinlenir olmasının mutlağa yakın bir gerçeklik olduğu görülmektedir.
Sonu: YÜKSEK KATMA DEĞER SADECE İKTİSADİ TANIMLARLA VE VERGİ İLE DEĞERLENDİRİLMEYECEK DENLİ ÖNEMLİ VE YAŞAMSAL BİR İÇERİĞİ HAİZDİR.
Yüksek katma değerli bir hafta dileriz.