Seçmek özgürlüktür. Alış-veriş sırasında ne alacağınıza karar vermek gibi gündelik konudan eş seçimi gibi kutsal konuya değin geniş bir yelpazede seyreder seçme özgürlüğümüz. Seçim sizin derler bir şeyleri sunanlar. Piyasada reklam aracı da olur seçim yaklaşımı. Zaman zaman seçiminiz yönlendirilir de..İki özdeş mal arasında kararsız kaldığınızda satıcı size fiyat farkının haklı ya da reel nedenlerini açıklar. Böylelikle çoğunlukla pahalı olanın neden seçilmesi gerektiğini vurgular. Hangi ulusa ait olduğunu kesin olarak bilmemekle birlikte İngilizlere atfen kullanılan “ucuz mal alacak kadar zengin değiliz” ilkesi ya da atasözü de bu tür seçimlerde etken olur zaman zaman.

Bir de yönetenlerimizi ya da yönetecekleri belirlediğimiz seçimler vardır. Oy kullanırız. Bu seçimlerde de vatandaşa tanınan özgürlük alanı kullanılır. Bizi yönetmesini dilediğimize oy vererek kullanırız bu alanda irademizi. Adaylar tanıtılır, projeler sunulur, vaatler dinlenir, mitingler izlenir, seçim günü sandığa gidilir, seçim bildirilir. En çok seçim iradesini kavrayan “seçilmiş” olur. Herkesi temsil etmese de çoğunluk tarafından seçime konu edilen yönetir ilgili alanı. Belediye,  merkezi hükümet gibi.

Seçmen olmanın temel ölçütü yaştır. Dönemsel ya da ülkesel koşullara göre seçmen yaşı değişkenlik gösterir. Seçilme koşulları da ayrı tabii. Seçmen olmak bir özgürlük unsurudur. Gerek ve yeter koşul yaş ve medeni hakları kullanma ehliyetidir özünde. Örneğin gelir düzeyinizin, eğitiminizin etkisi yoktur. Sınıfsal bir ayrıma da tabi tutulmazsınız seçmen sıfatı için. Sandık başında sınıfsal eşitliksiz durumu duyumsamazsınız. Önemlidir bu yönüyle. Eşitlikçidir seçmenlik anlayışı.

Seçmenlik anlayışı eşitlikçi olduğu kadar seçilmeye aday olanların seçilene değin vaatleri ve seslenişleri de eşitlikçilikten yanadır. Ezilen, mağdur olan, ulusal değerlerden düşük pay aldığı kabul görenler için eşitlikçilik vaatleri ağırlıklıdır sunumlarda.

Peki seçmen vaat edilenleri hak etmekle ilgili bir kaygı taşır mı? Örneğin vergisini ödüyor olup olmaması, kamusal yükümlülüklere payına düşen çerçevesinde katkı verip vermemesiyle ilgilenmeli midir? Örneğin koşulları uygun olmasına karşın yerel ya da genel vergisel yükümlülüklerini yerine getirmeyen seçmen seçmek konusunda sınırsızca özgür olduğunda, yükümlülüklerini hakkıyla yerine getiren seçmene nazaran haksız bir özgürlük alanında durmuş olmakta mıdır?

Takdirinize…

Seçimlerimizi hak etmek dileğiyle..