Kurumlar vergisi mükelleflerinin bir takvim yılını kapsayan hesap dönemi içinde elde etmiş oldukları kurum kazançlarının genel olarak beyan esasına göre vergilendirilmesi esas olmaklabirlikte bir kısım kazanç ve iratlar söz konusu kazanç ve iratları sağlayanlarca tevkifata tabi tutulmaktadır. Bu kapsamda olmak üzere tam mükellef kurumlarca elde edilen kazanç ve iratlardan tevkifata tabi olanlar G.V.K.’nun 94. maddesinde, dar mükellef kurumlarca elde edilenlerden tevkifata tabi olanlar ise K.V.K.’nun 24. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Bununla birlikte 5281 sayılı Kanunla 01.01.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere G.V.K.’na eklenen Geçici 67. madde ile elde edenlerin mükellefiyet durumu ve hukuki niteliklerine bakılmaksızın 2006- 2015 yılları arasında menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçlarının elde tutulması ve elden çıkarılmasından sağlanan kazanç ve iratlar ile G.V.K.’nun 75. maddesinin (5), (7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratları üzerinden %15 oranında tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Öte yandan halihazırda T.B.M.M.’nde bulunan Kurumlar Vergisi Kanunu tasarısında da kurumlar vergisi mükellefleri tarafından elde edilen kazanç ve iratlar üzerinden yapılacak tevkifat uygulamasına ilişkin usul ve esaslar yer almaktadır. Yazımızın izleyen bölümlerinde öncelikle kurumlar vergisi mükelleflerinin 2006 yılından itibaren Türkiye’de elde ettikleri menkul kıymet gelirlerinin vergilendirilmesi ana hatları itibariyle açıklanacak daha sonra ise yeni tasarı uyarınca kurumlar vergisi mükelleflerinin elde ettikleri menkul sermaye iratları üzerinden yapılacak vergi tevkifatı açısından tasarının bu haliyle yasalaşması halinde ortaya çıkması muhtemel sorun ayrıntılı olarak açıklanacaktır.