Köşemizde yayımlanan ilk yazımızda, bazı kavramları sık kullanarak aşındırdığımız şeklinde de değerlendirilebilecek bir sunuşumuz olmuştu. İşte böyle bir kavramla karşınızdayız: Kayıtdışı Ekonomi. Ancak bu kavram öylesine şımarık, öylesine aldatıcı ki günümüz onsuz geçmiyor. Bu noktada yazımızın başlığını oluşturan tartışma başlıyor: Kayıtdışı Ekonomi, hem çok mücadele edilesidir bizim için; hem de sanki bir ilaçtır ani ateşli hastalıklarda. Ne olacak şimdi? Hissiyatımız “ne onunla, ne onsuz” demektedir.
Kaytıdışı Ekonomi, mücadele edilmekten bizzat kendisi de yorulmuş bir organizma sanki(!). “Bırakın yakamı, olmuyor işte! Ölmüyorum; ayaktayım” dercesine gerek dünyada gerek ülkemizde yaşayacakmış edası var(!). Haksız da görünmüyor. Peki bu bitmez tükenmez yaşam enerjisi nereden gelmektedir Kayıtdışı Ekonomi’nin?
Hacettepe Üniversitesi Maliye Bölümü’ndeki eğitimim sırasında şahsından yararlanma olanağı bulduğum değerli Öğretmenim, Sayın Prof. Dr. Sadık KIRBAŞ’ın Türkiye’de Kayıtdışı Ekonomi, Yolsuzluk-Siyasetin Finansmanı- (phoenix Mart 2012) kitabında yer alan şu cümleler, sorumuzun yanıtlarından bir tanesi, kanımızca:
“Kayıtdışı ekonomi konusundaki bilimsel çalışmalrda kayıtdışı ekonominin yararları uzun uzun anlatılmaktadır. Bazı çalışmalarda da açık açık savunulmaktadır. …
Kayıtdışı ekonomi bir bütün olarak, sosyal, kültürel, hukuksal, politik boyutlarıyla ele alınmaz ise bu yargıları doğrulayabilecek bazı argümanlar ortaya çıkabilir. Özellikle kayıtdışı ekonomi sadece ekonomik boyutta ele alınarak bir fayda maliyet analiziyle konuya girildiğinde olumlu bazı sonuçlar ortaya çıkabilir…
İşsizliğin çok yüksek olduğu ülkelerde kayıtdışı ekonomi istihdam yaratıcı özelliğiyle ekonomik ve sosyal yarar sağlayabilir. Üretimi artırabilir……………………Vergi ve diğer maliyet yaratıcı etkenler olmadığı için düşük fiyatla mal üretimi sağlar ve enflasyonun düşmesine yardımcı olur….”
Bu nedenlerle “şımarık”tır Kayıtdışı Ekonomi. Beğenseniz de beğenmeseniz de, sıklıkla ekonomik krizlerin yaşandığı ülkelerde, yetersiz tasarruflar, ağır vergi yükü, köyden kente göç, yolsuzluk gibi unsurların da baskısıyla bir “ilaç” etkisi yaratabilmektedir. Ancak bu ilaç, tedavi edici olmaktan çok ağrı kesici gibidir. Kanaatimizce de, bünye bu ilaca alıştıktan sonra bağışıklık sisteminin sağlıklı kalması olası değildir. Bu kanaatimizin bir göstergesi olarak da Sayın KIRBAŞ’ın aynı kitapta yer verdiği şu cümleler önemlidir:
“… Dar bir bakış açısıyla konu ele alındığında ekonomik kaynakların hep üretime gideceği, istihdam yaratacağı düşünülmektedir. Uygulamalar göstermiştir ki, kayıtdışı ekonomiden elde edilen kaynaklar özellikle kara para aklamadan gelen kaynaklar, lüks tüketime, yasa dışı alanlara, siyasetin finansmanına giderek ciddi sorunlara neden olmaktadır…
Ekonominin daralma aşamalarında yararlı gibi görünse de uzun vadeli bir kaynaktır. Sonunda yarattığı belirsizliklerle yanlış ekonomik politikalar uygulanmasına yol açabilmektedir.
Toplumsal ahlakta, demokrasiye inançta, temiz siyasette sorunlara yol açabilmektedir.
Ekonomisi düzenli, katılımcı, şeffaf bir demokrasinin uygulandığı çağdaş bir devlet olmak isteniyorsa kayıtdışı ekonominin kısa vadeli ve sınırlı bir biçimde yarattığı olumlu sonuçlar üzerinde yoğunlaşma yerine toplumun tüm kesimlerinin uzlaşmasıyla kararlı bir biçimde kayıtdışı ekonominin önlenmesine yönelmek gerekmektedir.”
Kayıtdışı Ekonomi, deneyimlenen yararları gözetildiğinde “kayıt+sız kalınması gereken” olmaktadır. Çünkü bu tür yapıda hukuka uygun davranılması olanaksızdır. En yalın şekliyle, vergi dışı durmak, sosyal güvenlik sisteminde yer almamak şeklindeki temel durumlar karşısında, devletin “ farkında olarak mazur görme” iradesi bizzat devleti suçlu kılar. Bu noktada devletin iradesi “üç maymun” betimlemesinden öte geçemez, haklı olarak. Temel sorun, nerede dur denileceğidir kanımızca. Bu nedenle de kayıtdışı ekonomi “ciddiye alınası”dır. Önemsenmelidir. Verebileceği hasarlar uyarınca, temkinli bir ilişki gerektirir. Gönül, “namerde muhtaç olmamak”tan yanadır.
Kayıt+dışı Ekonomi’ye kayıt+sız kalmamak ve tarihin sayfalarında yerini alması dileğiyle..
YORUMLAR
Her yıl kayıtdışı ile mücadele ile ilgili siyasiler öneriler demeçler veriyorlar. Cidden mücadele bu kadar zor mu? Yalnızca harcamalara bakılsa, geliri beyan edilmemiş harcamalar tespit edilse...Hiç değilse yalnızca kredi kartı ekstreleri kontrol edilse..Bir yere varılamaz mı? Ben mi anlamıyorum?
Ziyaretçi
Sayın Okur; Yorumunuz için teşekkür. Duyumsadığınız çelişki çok yerinde. Naçizane buna değinmek istemiştim yazımda. Ne onunla ne onsuz..Saygılar. İSMAİL HAKKI DURA
Ziyaretçi
Daha Fazla