Anayasal bir ilke olan verginin genelliği ve eşitliği ilkesi gereği, mükelleflerin gerçek ödeme gücü dikkate alınarak vergilendirmenin yapılması gerekmektedir. Gelir vergisinin bir tamamlayıcısı olan servet vergilerinin, genel bütçedeki oranı ne yazık ki istenilen düzeyde değildir. Türk vergi hukukunda kişinin sahip olduğu bütün servet unsurları vergilendirmemekte, servetinin sadece bir kısmı vergiye tabi olmaktadır. Servet vergilerinin eşitlik ilkesine uygun ve en adil şekilde uygulanması için öncelikle servet vergilerinin kapsamı, istisna ve muafiyetleri üzerinden değerlendirme yapılmalıdır. Gerçek ödeme gücünün saptanması ve servet vergilerinin vergide eşitlik ilkesine riayet edilerek alınması için en önemli görevin de vergi idaresi tarafından etkin bir denetim mekanizmasının kurulmasının rolü de dikkat çekmektedir.
In accordance with the principle of generality and equality of taxes, which is a constitutional principle, taxation must be made by considering the taxpayers' actual ability to pay. Unfortunately, the rate of wealth taxes, which is a complement of income tax, in the general budget is not at the desired level. In Turkish tax law, not all items of wealth owned by a person are taxed, only a part of their wealth is subject to tax. For wealth taxes to be implemented in accordance with the principle of equality and in the fairest way, an evaluation should first be made on the scope, exceptions, and exemptions of wealth taxes. It is noteworthy that the most important task in determining the real ability to pay and collecting wealth taxes in accordance with the principle of tax equality is the establishment of an effective audit mechanism by the tax administration.