Hazine zararından kasıt, emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat ve bedeller nedeniyle kurum ve ilişkili kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü vergi toplamının eksik veya geç tahakkuk ettirilmesidir. Hazine zararı yaklaşımına göre, toplamda ödenmesi gereken vergi hazineye intikal etmişse bunu kimin ödediğinin bir öneminin olmaması gerekir. Bu yaklaşımın gereği olarak, bir kurumun ilişkili olduğu tüm kişilerle olan işlemlerinde hazine zararının olup olmadığının araştırılması gerekir. Bir kurumlar vergisi mükellefinin bir gelir vergisi mükellefi ile yaptığı işlemlerde hazine zararının var olup olmadığına bakılmaz demek bize göre eşitlik ilkesine aykırı işlem yapılması anlamına gelecek, gereksiz ihtilafların oluşmasına neden olacaktır. Hazine zararının var olup olmadığının tespiti yapılırken, yıl esası gözetilmelidir.
Treasury loss means that total sum of any tax to accrue to the corporation and affiliated persons due to prices and costs that are found to be violating the arm’s length principle is accrued incompletely or with delay. According to the treasury loss approach; if the total tax to be paid has been passed to the treasury, the question of who made the payment should not have any significance. As a consequence of this approach, it must be investigated whether there is any treasury loss in the transactions of this corporation with all affiliated persons. We believe it would be against the principle of equality to state that it is not investigated whether or not there is treasury loss in transactions made by a corporate taxpayer with an income taxpayer and thus it would lead to the emergence of unnecessary conflicts. The investigation for the presence of treasury loss must be conducted based on year.