Herkes tarafından genel hatlarıyla bilinse de, öncelikle vergi cenneti (tax haven) kavramına değinmekte fayda var. Vergi cennetikısaca, verginin hiç uygulanmadığı veya düşük oranda uygulandığı ülke ya da bölgeolarak tanımlanabilir. Bu ülkelerdeki vergioranları çoğu zaman diğer ülkelerle haksız rekabet meydana getirecek kadar düşüktür. Ayrıca bu ülkeler genellikle diğer ülkelerle bilgi paylaşımı konusunda isteksiz davranır veya hiç bilgi paylaşmazlar. OECD’ye göre ise bir vergi cenneti yukarıdaki özelliklere ek olarak bazı özellikler daha taşır. Bu özellikler özetle aşağıdaki gibidir:
- Herkes için ortak, açık ve belirli vergi kanunları bulunmamalı, şeffaf düzenlemeler olmamalı, muhasebe standartları ve denetim faaliyetleri gelişmemiş olmalıdır.
- Faaliyet gösteren firmalar ve hesap bilgileri diğer ülkelerle paylaşılmıyor olmalıdır.
- Fiilen ekonomik faaliyet gösteren firmadan çok sadece hukuki olarak varlık gösteren firmalar yaygın olmalıdır.
Vergi cenneti kavramı, vergi cenneti ülkeler, bu ülkelerin zararları, vergi matrahını ve tabanını aşındırıcı etkileri gibi konular vergi ile ilgilenen çevrelerde hep konuşulur, tartışılır. Ülkeler mevzuatlarında yer verdikleri güvenlik müesseseleriyle vergi cennetlerinin vergi tabanını ve vergi matrahını aşındırmasını önlemeye çalışırlar. Peki, vergi cennetlerinin ekonomilere toplam maliyeti, zararı, gelir dağılımını ve vergi adaletini bozucu etkisi ne kadardır, bu zarar hiç ölçülmüş müdür?
Aslında bu maliyetle ilgili konuyu tüm yönleriyle ele alan kapsamlı ve güncel bir çalışma maalesef bulunmuyor. Bunun temel sebebi ise şüphesiz vergi cennetlerinin kapalı kutu olması ve verilere ulaşmaktaki ve güncellemekteki zorluk. Ancak konuyla ilgili yapılmış çalışma ve araştırma da yok değil. Güncel olmasa da, veriler bize durumu gösterecek ve günümüzdeki durumla ilgili çıkarım yapmaya imkân verecek durumda.