I- GİRİŞ: Kurumlar Vergisi Kanununun 13. maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğince Gelir Vergisi Kanunu’nun “gider kabul edilmeyen ödemeler” başlıklı 41. maddesinde yazılı olan giderler, kurum kazancının tespiti sırasında da gider olarak kabul edilmez. Kanunen kabul edilmeyen giderlerin diğer kısmı da Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15. maddesinde “kabul edilmeyen indirimler” başlığı altında yer almaktadır. Dokuz bentten müteşekkil 41. maddede sayılan ödemelerden ilk 4 bendi, şahsi işletmelerde teşebbüs sahibinin, şahıs şirketlerinde ise ortakların ticari mameleki ile özel mameleki arasındaki ayrımla ilgilidir. Bu bentlerin ihtiva ettiği hükümlere göre, bu kimselerin işletmeden çektikleri iktisadi kıymetler, kendilerine ve eşine ve küçük çocuklarına işletmece ödenen aylık, ücret, komisyon ve tazminatlar, işletmeye konulan sermayeye veya yukarıda sayılan kimselerin cari hesap ve diğer alacakları için yürütülen faizler, işletme açısından gider olarak kabul edilmeyecektir. Burada amaç ticari mamelekten özel mameleke kıymet aktarılması suretiyle ticari işletme bünyesinde doğacak kârın azaltılmasını önlemektir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 41. Maddesinin yukarıda bahsettiğimiz ilk dört bent hükmü kurumlarda, sadece eshamlı komandit şirketlerde komandite ortakların kendileri ile aile fertlerine yapılacak ödemelerin matrahtan indirilmemesi şeklinde işlerlik bulur.