Kurumların sermaye yapılarını güçlendirmek, finansman zorluklarını gidermek ve bağlı ekonomik değerlerini etkin kullanımını sağlamak amacıyla iştirak hisselerinin satışından kaynaklanan kazançların %75’i istisna edilmiştir. Söz konusu satışlardan bir zarar doğması halinde bu zararın istisna kapsamındaki faaliyetten mi yoksa normal bir ticari işlemin sonucu mu olduğu hususunda tereddütler olduğu görülmektedir. Gelir İdaresinin son dönemde verdiği özelgelerde iştirak hisselerinin satışından kaynaklanan zararların, istisna kapsamındaki faaliyetler çerçevesinde değerlendirildiği ve meydana gelen zararların mahsubuna imkan verilmediği görülmektedir. Bizce iştirak hisselerinin satışı açıkça bir “işlem” niteliğindedir ve normal ticari işlemlerde olduğu gibi meydana gelen zararlar gibi değerlendirilerek mahsup edilebilmelidir. Bunun için önerdiğimiz çözüm ise konunun bir genel tebliğle açıklığa kavuşturulması yönündedir.
In order to strengthen the capital structures of corporations, to remove the funding problems and to ensure efficient use of dependent economic values, the 75% of the earnings resulting from the sales of participation shares were excluded. In the case that a loss arises from such sales, it is found that there are uncertainties regarding whether such loss arises from the activity within the exemption or from a regular commercial activity. In the ruling issued by the Revenue Administration in the recent period, it is found that the loss arising from the sales of the participation shares are evaluated within the scope of activities under exemption and that the arising losses were not possible to be deduced. In our opinion, the sale of the participation shares is clearly of the quality of “transaction”, and they should be deduced by evaluating them as losses arising from as in the usual commercial transactions. The solution we offer is that this issue should be clarified by a general communiqué.