TARİH ARALIĞI

Başlangıç Tarihi
Seç
Bitiş Tarihi
Seç

ARANACAK KRİTER

Kriter Seçin
Makale Başlığında

ARANACAK KELİME

Örnek “vergi mevzuatı”

28.08.2019

İŞVERENLER İŞE ALDIKLARI KİŞİLERİN VERGİLENDİRİLMESİNDE ÖNCEKİ İŞVERENLERİN ÖDEDİKLERİ ÜCRETLERİ DİKKATE ALMAK ZORUNDA DEĞİLDİR!

Son günlerde yazılan köşe yazılarında birden fazla iş yerinde çalışanların ücretlerinin vergilendirilmesi konusunda kafa karışıklığı olduğunu gördüm. Hatta öyle ki, vergi dairelerinin birden fazla işyerinde çalışanlar ve işverenler için inceleme istedikleri hatta çalışanları ve işverenleri çağırıp pişmanlıkla beyan edin dediklerini duyar olduk. Dolayısı ile işin aslını ele alma zaruriyeti doğduğu için bu yazı kaleme alınmıştır. 

BİRDEN FAZLA İŞVERENDEN ÜCRET GELİRİ ELDE EDENLERİN VERGİLENDİRİLMESİ NASIL OLACAKTIR?

Bilindiği gibi, birden fazla işverenden ücret elde edilmesi halinde ikinci ve sonraki işverenlerden ilgili yıl için belirlenen beyan dışı bırakılması gereken tutarın üzerinde ücret geliri elde ediliyor ise kişisel gelir vergisi beyannamesi ile bu gelirlerin toplamının beyan edilmesi gerekmektedir.

Birden fazla işverenden tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret alan ve birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı Gelir Vergisi Kanunu’nda yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2017 yılı için bu tutar 30.000 TL, 2018 yılı için 34.000 TL, 2019 yılı için ise 40.000 TL’dir.) aşmayan mükelleflerin, tamamı kesinti yoluyla vergilendirilmiş ücretleri yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir. Ancak, birden sonraki işverenden alınan tevkifata tabi ücretlerin toplamı 2018 yılı için  34.000 TL’yi aşması durumunda, ücretlerin tamamı (ilk işverenden alınan ücret de dahil olmak üzere) yıllık beyannameye dahil edilecektir.

Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı ücretli tarafından serbestçe belirlenecektir. Gayrisafi ücret tutarından Gelir Vergisi Kanunu’nun 63 üncü maddesinde yer alan indirimler yapıldıktan sonra bulunan gerçek safi tutar üzerinden, Gelir Vergisi Kanunu’nun 31 inci maddesinde yer alan engellilik indiriminin düşülmesi sonrasında bulunan vergi matrahının, Gelir Vergisi Kanunu’nun 86 ncı maddesine göre ücret gelirinin beyan sınırını aşıp aşmadığının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

Yukarıda yapılan açıklamaya aşağıdaki şekilde örnek verelim.

 

Birinci işverenden alınan ücret (gayrisafi ücret)                 80.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret (gayrisafi ücret)                   58.000 TL

Üçüncü işverenden alınan ücret (gayrisafi ücret)               40.000 TL

Ücret toplamları                                                                          178.000 TL

Üçüncü derece engelliler için indirim tutarı (240 X 12=)    2.880 TL

 

Mükellefin birinci işveren olarak 80.000 TL ücret aldığı işvereni seçmesi durumunda, diğer işverenlerden aldığı ücret toplamının 2018 yılı beyanname verme sınırı olan 34.000 TL ile kıyaslamasında; gayrisafi ücret tutarlarından GVK’nın 63/2. bendine göre %14 sigorta primi ve % 1 işsizlik sigortası primi toplamı olan % 15 oranı uygulanarak sigorta kesintisi yapılacaktır. Ayrıca, GVK’nın 31. maddesine göre de gayrisafi ücret tutarından yıllık engellilik indirimi tutarının da düşülmesi gerekmektedir.

 

(58.000 – 8.700)                                              = 49.300 TL

(40.000 – 6.000 )                                             = 34.000 TL

Engellilik indirimi tutarı = (240 X 12 =)         2.880 TL

49.300+34.000 =83.300 - 2.880                                = 80.420 TL

 

Buna göre, birden sonraki işverenlerden alınan ücret toplamı 80.420 TL ücret beyan sınırı olan 34.000 TL’yi aştığı için birinci işverenden elde ettiği ücret de dahil olmak üzere 178.000 TL beyan edecektir. Beyan edilen tutar nedeni ile hesaplanacak gelir vergisinden kaynakta kesinti suretiyle işverenler tarafından kesilen gelir vergileri de mahsup edilecektir. Örneğimizde 80.420 TL olarak bulunan tutar, birden sonraki işverenlerden aldıkları ücretlerin toplamı olan 34.000 TL’yi aşmasa idi herhangi bir beyanname verilmeyecekti.

Buraya kadar birden fazla işverenden ücret geliri elde edenlerin hangi hallerde beyanname vermesi gerektiğini ele almış olduk.

YIL İÇİNDE İŞ DEĞİŞTİRENLER İÇİN GELİR VERGİSİ MATRAHI NASIL OLUŞTURULACAK, ÖNCEKİ İŞVERENDEN ALINAN ÜCRET SONRAKİ İŞVERENCE DİKKATE ALINACAK MIDIR?

Bazı durumlarda ücretli çalışanlar yıl içerisinde işyerlerini değiştirebilmekte ya da birden fazla işverenden aynı anda ücret geliri elde edebilmektedirler.

Bu halde işverenler diğer işverenlerin ödedikleri ücretleri dikkate alarak mı ücretin matrahını belirleyecektir? Peşinen cevap verelim, hayır diğer işverenlerin ödedikleri ücretler dikkate alınmaksızın sıfır noktasından başlayarak ücretin matrahını oluşturacaklar ve buna göre vergi dilimini uygulayacaklardır. Gerekçemizi ise aşağıda açıklayalım. 

İşveren değişikliği ile ilgili olarak 160 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde, "...Buna göre, bir hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret alması halinde, her bir işverenin ödediği ücretler, ayrı ayrı vergilendirilmektedir. Dolayısıyla vergi tarifesi, her bir işverenin ödediği ücrete, diğer işveren veya işverenlerin ödediği ücretle ilgilendirilmeksizin ayrı ayrı uygulanmaktadır..." açıklamalarına yer verilmiştir.

Yine İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nca verilen 10.06.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 103-708 sayılı Özelge’de de, “… Bu hüküm ve açıklamalara göre, yeni işe başlayan personelin çalışacağı süre içerisinde elde edeceği ücret gelirinin Gelir Vergisi Kanunu'nun 61, 94 ve 103 üncü maddeleri uyarınca vergilendirilmesi aşamasında daha önce çalışmış olduğu işverenden elde ettiği kümülatif ücret matrahının yeni iş yerinde çalışacağı süre içerisinde elde edeceği ücret matrahı ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla yeni iş yerinde söz konusu personelin  elde edeceği ücretlerin tevkif suretiyle vergilendirilmesine esas olarak başlangıçta "0" matrahın dikkate alınması gerekmektedir…” şeklinde görüş belirtilmiştir.

Dolayısı ile her işveren kendisinden sorumlu olacak hizmet erbabının yıl içinde daha önceden ücret geliri elde edip etmediği ile ilgilenmeyecektir.

Burada istisnai bir durumdan bahsedebiliriz. Eğer ki, bir hizmet erbabı aynı işyerinden yıl içinde işten ayrılmış ve yıl bitmeden tekrardan aynı işyerinde işe başlamış ise, bu işyerinin önceki ödediği ücretleri de dikkate alarak kümülatif rakam üzerinden vergi hesaplamasında fayda vardır. Aksi türlü maliye bunu vergiden kaçınmak için yapılmış bir hareket olarak yorumlayabilecektir.

Sonuç olarak, maliyenin görüşü ortada ve nettir. Bir hizmet erbabı/çalışan yıl içinde iş değiştiriyor ise yeni işyeri işe aldığı kişinin önceki işten ne kadar gelir elde ettiği ile ilgilenmeyecektir. Zaten bu etik de olmayacaktır. Aksi yöndeki görüşlerin bir bağlayıcılığı yoktur ve hatalıdır. Vergi daireleri de uygulamada tebliğ ve özelgedeki görüşlere riayet etmek zorundadır.