213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesinde hüküm altına alınmış olan yeniden değerleme müessesesi ile, işletmelerin bilançolarında maliyet bedelleriyle yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin paranın değerindeki düşme nedeni ile günün değerine yükseltilmesi ve böylece sabit kıymetlerin güncel değerleriyle bilançoda yer almasının sağlanması amaçlanmaktadır. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 38. maddesinin sonuna eklenen ve 01.01.1994 tarihi itibariyle yürürlüğe giren maliyet artırımı müessesesi ile de kanun koyucunun amacı, öncelikle işletmeleri enflasyona karşı korumak ve öz varlıklarını güçlendirmektir. Özellikle nakit sıkıntısını gidermek için öz kaynaklarını nakde çevirmek veya amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yenilemek isteyen işletmeler, satış işlemi sonucunda ortaya çıkan fiktif kazançlar nedeniyle vergi ödemek zorunda kalmakta, istedikleri nakdi elde edememektedirler. Maliyet artırımı yöntemiyle işletmelerin aktiflerinde veya envanterlerinde yer alan amortismana tabi menkul ve gayrimenkuller ile iştirak hisseleri ve inşaat yapımına tahsis edilen arsa ve arazilerin elden çıkarılmasında, bunların maliyet bedellerinin satış tarihi itibariyle gerçek maliyet bedellerine yükseltilmesi ve satıştan elde edilen kazancın enflasyondan arındırılması amaçlanmaktadır. Bu yazımızda, yukarıda kısaca bahsettiğimiz yeniden değerleme ve maliyet artırımı müesseselerinin tanımlarına, konuluş amaçlarına, işleyişine ve muhasebe uygulamalarına özetle değinilmeye çalışılacaktır.