Bilindiği üzere, gelir vergisi ve kurumlar vergisi mükelleflerinin elde etmiş oldukları bazı gelirler üzerinden yapılan vergi kesintisi 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) 94. maddesinde düzenlenmiştir. GVK’nın söz konusu maddesinde, vergi kesintisinin istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben yapı ldığı belirtilmektedir. Haliyle bu madde esasında gelir vergisi mükelleflerini ilgilendirmektedir. Ancak, vergi kesintisine tabi ödemelerin neler olduğunu belirleyen bu maddenin bazı bentlerinde “kurumlar dahil” vb. İbarelere yer verilmek suretiyle, kurumlar vergisi mükelleflerine yapılan bazı ödemeler de kesinti kapsamına alınmıştır. Şüphesiz ki bu durum vergi kanunlarının sistematiği ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (KVK) içsel bütünlüğü açısından ideal bir yapı değildir. Yazımızın kaleme alındığı günlerde tasarı halinde olan Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu ile, kurum kazançları ile ilgili olduğu halde GVK’da düzenlenmiş bulunan vergi kesintisine dair hükümler ile yapılan kesintilerin beyanına ilişkin diğer düzenlemelerin tamamı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun içine alınmak suretiyle Kanunun içsel bütünlüğünün sağlanması amaçlanmıştır. Yeni Kurumlar Vergisi Kanunu Tasarısı dört ana kısımdan oluşmakta olup, “Tam Mükellefiyet Esasında Verginin Tarhı ve Ödenmesi” başlıklı ikinci kısımda yer alan 15. maddesinde, tam mükellef kurumlardan yapılacak vergi kesintisi düzenlenmektedir. Yazımızın ilerleyen bölümlerinde, söz konusu madde uyarınca tam mükellef kurumlardan yapılacak vergi kesintisi, GVK’nun 94. ve Geçici 67. maddesi hükümleri ile birlikte değerlendirilerek açıklanmaya çalışılmıştır.