Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye’de birçok sektörde teknoloji yoğun üretime geçilmesine rağmen yurt dışından satın alınan mal ve hizmetlere yönelik olarak yabancı şirketler tarafından Türkiye’de, teknoloji ve mal ve hizmetin kullanımına yönelik hizmet faaliyetleri verilmektedir. Bu faaliyetler genellikle kurs ve seminer şeklinde verilmektedir. Genellikle bir teknolojik ürünün kullanımı veya bir fabrika binasının inşası ve buna ilişkin olarak montaj faaliyetleri gibi teknik alanlarda ihtiyaç duyulan eğitim ve öğretim faaliyetleri, Türkiye’de yurt dışından mal ve hizmet satın alan firmalar tarafından yurt dışından talep edilmektedir. Bu kapsamda yurt dışında mukim yabancı şirketlere genellikle “eğitim ve öğretim hizmet bedeli” adı altında yapılan ödemeler önemli miktarlara ulaşmaktadır. Bu ise bu ödemelerin gerek vergi anlaşmalarına göre gerekse iç mevzuat hükümleri dahilinde vergilendirilmesini gündeme getirmiştir. Bu makalemizde bu konuda değerlendirmeler yapılacaktır.
Although technology-intensive production has been initiated in many sectors in Turkey, a developing country; service activities are being offered by foreign companies regarding the use of technology, goods and services in Turkey for goods and services purchased from abroad. These activities are usually in the form of courses and seminars. Training and education activities usually needed in technical fields such as the use of a technological product or the construction of a factory building and accordingly, assembly activities are demanded from foreign companies by companies buying goods and services from abroad in Turkey. Within this context, payments made to foreign companies residing abroad usually under the title “fee for education and training services” reach considerable sums. This has brought to the agenda the taxation of these payments according to either tax agreements or provisions of the domestic legislation. Evaluation will be made in our article regarding this issue.