Türkiye’de, Türk şirketlerince açılan irtibat büroları firmanın mallarının iç veya dış piyasaya sürümünü sağlamak ve merkez ile şubeler arasındaki irtibatı tesis etmek gibi amaçları gerçekleştirmek üzere faaliyet göstermektedir. Yabancı kurumlarca Türkiye’de açılan irtibat bürolarının bu amaçlar için açılması mümkün değildir. Çünkü, aşağıda da ayrıntılarıyla açıklayacağımız gibi yabancı kurumlara ait irtibat bürolarının Türkiye’de ticari faaliyet ile uğraşmaları yasaklanmıştır. Bu doğrultuda, yabancı kurumlarca Türkiye’de açılan irtibat büroları, yabancı kurum adına Türkiye’deki faaliyetlerin takibinin yapılması ve Türkiye piyasasına girmek için bir ön hazırlık çalışması yapmak üzere kurulan ofislerdir. Bu ofislerde icra edilen faaliyetler hiçbir şekilde ticari bir faaliyet olamaz. Ancak, irtibat büroları Türkiye’deki faaliyetleri neticesinde belirli bir süre sonra yabancı kurumların iktisadi ünitesi haline gelebilmektedir. Hazine Müsteşarlığı verilerine göre 17.06.2003-31.12.2004 tarihleri arasında Türkiye’de 154 adet irtibat bürosu kurulmasına izin verilmiştir. Bu ofislerde yabancı kurumlarca gelir elde edilmesine yönelik her türlü faaliyetin yapılması imkan dahilindedir. Nitekim, Türkiye’de kurulan irtibat büroları nda satış faaliyetinde bulunulabileceğ i gibi, danışmanlık ve üretim faaliyetinde de bulunulması mümkündür. Bu nedenle, yabancı kurumlarca Türkiye’de açılan irtibat bürolarının faaliyetlerinin denetlenmesine yönelik mevzuat düzenlemesinin yapılmasının yanı sıra bu kurumlarca Türkiye’de açılacak irtibat bürolarının şube olarak kuruluş işlemlerinin yerine getirilip getirilmeyeceğinin de tartışılması gereklidir. Makalemiz büyük ölçüde bu ihtiyacı karşılamak üzere kaleme alınmıştır. Makalemizin aşağıdaki bölümlerinde yabancı kurumlarca Türkiye’de açılan irtibat bürolarının gerek Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarına (Ç.V.Ö.A.’na) göre gerekse iç mevzuatı mızda yapılan düzenlemeler kapsamında bu kurumların işyeri olarak kabul edilip edilmeyeceği ve irtibat bürolarının ve/veya bürolarda görevli kimselerin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun (G.V.K.’nun) 8’incimaddesi uyarınca daimi temsilci olarak kabul edilip edilmeyeceği tartışılacaktır.