Katma Değer Vergisi her ülkenin kendi egemenlik sınırları içerisinde uygulanması gereken bir vergidir. Türk Katma Değer Vergisi Sistemi, mal ve hizmetlerin üretiminden başlayarak tüketimine kadar tüm safhalarda uygulanan ve her safhada yaratılan katma değeri vergileyen bir yapıya sahiptir. Bu işleyiş her safhada hesaplanan vergiden, katma değer yaratılmasıyla ilgili alım ve giderler için ödenen KDV’nin indirilmesiyle sağlanmaktadır. Bu durum ekonomide üretim ve tüketim sürecine giren her mal ve hizmet için geçerlidir. Ancak katma değer vergisi kanunumuzda gerek ekonomik gerekse sosyo-kültürel amaçlarla bazı işlemlerin KDV’den istisna tutulması öngörülmüştür. Katma Değer Vergisi her ülkenin kendi egemenlik sınırları içerisinde uygulandığı için taşımacılık işlerinde de taşımanın sadece iç parkura isabet eden kısmı verginin konusuna girmektedir. İç parkurun dışındaki kısım ülkenin dışında kaldığından vergilendirme hakkı taşımanın yapıldığı ülkeye aittir. Ancak bir takım ekonomik nedenlerle ve uygulama işlerliğinin sağlanması için 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 14. Maddesinde uluslararası taşımacılık ve transit taşımacılık işleri Katma Değer Vergisinden müstesna tutulmuştur.