Transfer fiyatlandırması, ilişkili kişi ve/veya kurumlarla yapılan işlemlerin ilişkisiz kişi ve/veya kurumlarla yapılan işlemlerle aynı niteliklere sahip olması gerektiği konusuna odaklanmaktadır. Günümüzde hem uluslararası hem de ülkelerin kendi mevzuatlarında önemli yeri olan transfer fiyatlandırması ile ilgili tartışmalar güncelliğini korumaktadır. Türkiye’de son dönemlerde en fazla tartışılan konulardan biri transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından bahsedebilmek için “hazine zararı”nın bir koşul olarak aranıp aranmayacağıdır. Bu konu ile ilgili fikir birliğinin olmaması nedeniyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13/7 maddesinde değişiklik yapılarak “hazine zararı”nın varlığının bir koşul olarak kabul edilmesi yoluna gidilmiştir. Ancak yapılan düzenleme, tartışmaları sona erdirmekte yetersiz kalmıştır. Bu nedenle düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi, eksikliklerin giderilmesi ve konu ile ilgili belirsizliklerin ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Transfer pricing focuses on the issue that the procedures carried out with associated persons and/or institutions have the same qualities as the procedures carried out with persons and/or institutions which are not associated. Currently, debates on transfer pricing which have a significant role both in international and national legislations are still lup-to-date. One of the issues that has recently been among the most controversial topics is whether or not the “treasury loss” should be sought as a condition to talk about the distribution of concealed gain through transfer pricing. Since there is no consensus on that topic, an amendment was made on article 13/7 of the Corporate Tax Law no. 5520, and the presence of “treasury loss” was accepted as a condition. However, the arrangement made has not been sufficient to stop the debates. Therefore, the arrangement must be reviewed again, the deficiencies must be corrected and the ambiguities regarding the issue must be eliminated.