Gittikçe küreselleşen dünyada bir ülkede meydana gelen ekonomik krizler anında dünyanın birçok ülkesi tarafından hissedilmektedir. Ekonomik krizler bir sektörde başlamakta ve zamanla bir ülkedeki bütün sektörler bundan olumsuz yönde etkilenmektedir. Ekonomik kriz dönemlerinde kişi ve firmalar ekonomik aktivitelerini buna göre dizayn etmektedir. Türk denizcilik sektörü bu anlamda ekonomik krizlerden en çok etkilenen sektörlerin başında gelmektedir. Kriz dönemlerinde kişi ve firmalar dünya genelindeki ekonomik aktivitelerin yavaşlamasına bağlı olarak aktifinde yer alan bazı taşıt araçlarını yurt içine veya yurt dışına satmaktadır. Türk denizcilik sektöründe faaliyet gösteren firmaların aktifine kayıtlı gemi ve yatları yurt dışında mukim bir gerçek veya tüzel kişiye satmaları durumunda, 4490 sayılı Kanunun 12’nci maddesinde düzenlenmiş olan istisna hükmünden faydalanılıp faydalanılamayacağı konusunda uygulamada bazı tereddütler söz konusu olmaktaydı. Bu makalemiz bu konuya açıklık getirmek amacıyla kaleme alınmıştır.
The economic crises that are happening in a country that is becoming increasingly globalized are instantly felt by many countries of the world. Economic crises are beginning in one sector and over time all sectors in a country are affected negatively. During periods of economic crisis, individuals and companies design their economic activities accordingly. The Turkish maritime sector is one of the most affected by economic crises in this sense. During times of crisis, individuals and companies sell some vehicles that are active due to the slowing down of economic activities around the world, either domestically or abroad. There have been some hesitations about the application of the exception clause set out in Article 12 of the Law no. 4490 if the companies operating in the Turkish maritime industry sell their registered vessels and yachts to a resident real or legal person. This article has been taken in order to clarify this issue.