Mükelleflerin enflasyon dönemlerinde mali bilançoları olumsuz olarak etkilenmektedir. İktisadi kıymetler defter değerleri ile kaldıkları için reel değerlerinden gittikçe uzaklaşmaktadır. Bu kıymetleri elden çıkardığımızda da fiktif karlar oluşmaktadır. Şirketleri bu durumdan kurtaracak olan ise enflasyon muhasebesi uygulamasıdır. Bu uygulamanın yanı sıra VUK’da düzenlenmiş olan yeniden değerleme uygulamaları da bulunmaktadır. Vuk Geçici 32. Madde de yer alan uygulama %2 vergi içermekte olup tek seferlik bir uygulamadır. Bunun yanı sıra VUK Mükerrer 298/Ç bendinde yer alan uygulama ise vergisiz ve sürekli bir uygulamadır. Bu uygulamalar ile şirketlerin iktisadi kıymetlerinin değerleri yeniden değerleme oranında artırılmakta ve kayıtlı değerleri reel değerlerine yaklaştırılmaktadır. Böylece şirketlerin bilançoları düzelmekte, finansal yeterliliklerini artmakta ve bu kıymetlerin elden çıkarılması durumunda da fiktif karların oluşması önlenmektedir.
During inflation periods,taxpayers’ financial balance sheets are negatively affected. economic assets are increasingly moving from their real values because they remain with their carrying values. Fictitious profits occur, when we sell off these assets. İnflation accounting is the practice that can save companies from this situation. In addition to inflation accounting, there are also revaluation practices regulated in Tax Procedure Law. The Provisional Article 32 of The Tax Procedure Law includes a one-time practice like %2 rate of tax. Nonetheless, Repeating Article 298/Ç of Tax Procedure Law is a constant and tax-free practice. With these practices, the values of the economic assets of the companies increased at the rate of revaluation and nominal values are brought closer to their real values. In this way, companies’ balance sheets are ameliorates, financial sufficiency increases. On top of all this, fictitious profits are prevented in case of disposal of these assets.