SORU 1: 20 yıldır Almanya’da çalışmakta olan bir şahıs 18.02.2000 tarihinde almış olduğu gayrimenkulü 22.03.2004 tarihinde satmıştır. Gayrimenkulün maliyet bedeli 30.339.040.000TL (30.339,04 YTL) satış bedeli 78.300.000.000TL (78.300,00 YTL), Değer artış kazancı 47.960.960.000TL (47.960,96 YTL)’dir. Bahsi geçen şahıs ikametgahı yurtdışında olduğundan değer artışı kazancı yönünden beyanname verip vermeyeceği hususunda tereddüte düşmüştür. CEVAP 1: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mük. 80 inci maddesinde hangi mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artışı kazancı olduğu hüküm altına alınmıştır. “İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak dört yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sı- fatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır.)” değer artışı kazancı olarak vergiye tabi tutulacaktır. Maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade etmektedir. Madde hükmünde de açıkça ifade edildiği üzere gayrimenkullerin iktisap tarihinden itibaren dört yıl elde tutulması ve dördüncü yıldan sonra satılması ile elde edilen kazançlar değer artışı kazancı olmayacaktır. İktisap tarihi 18.02.2000 ile satış tarihi 22.03.2004 tarihi arasında dört tam yıl aşılmış olup, vergiye tabi bir kazanç söz konusu olmadığından beyannamede verilmeyecektir.