1 Ocak 1985’te yürürlüğe giren 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun’dan (KDVK) sonra, 1 Ağustos 2002 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu (ÖTVK) ile dolaylı vergi yapımızda büyük ölçüde sadeleştirme sağlanmış, aynı zamanda Avrupa Birliği Müktesebatına uyum sağlama yolunda önemli bir adım atılmıştır. ÖTV aynen KDV gibi harcamalar üzerinden alınan dolaylı bir vergidir. Ancak, gerek bu vergiye tabi olan malların sınırlı oluşu ve Kanun’da tek tek sayılması, gerekse bu verginin tek safhada ve bir kez uygulanacak olması ÖTV’ni KDV’nden ayıran önemli farklılıklar olarakbelirtilebilir. Bununla beraber ÖTV ile KDV arasında bazı benzerlikler de vardır. Her iki Kanun metni incelendiğinde, ÖTVK’da yer alan hükümlerin büyük bir kısmının aynen ya da az bir değişiklik yapılarak KDVK’dan alındığı görülmektedir. KDV’nde olduğu gibi, ÖTV’de de uluslararası ticarette dolaylı vergiler bakımından varış ülkesinde vergileme ilkesi benimsenmiş olduğundan ÖTV’ye tabi malların ihraç edilmesi, istisna kapsamına alınmıştır. Bu yazımızda ÖTVK’da yer alan ihracat istisnası ve bu istisnadan kaynaklanan ÖTV’nin iadesi ile ilgili olarak 1 Seri Nolu ÖTV Genel Tebliği ve iade mekanizması ile ilgili olarak bu Tebliğin atıfta bulunduğu 84 Seri Nolu KDV Genel Tebliği’nde yer alan açıklamalar, yer yer KDV’ndeki düzenlemelere de atıfta bulunularak, ele alınacaktır.