I- MİLLETLERARASI TAHKİM KANUNUNUN KAPSAMI 4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu(1)’nun 1.maddesinde “Bu Kanunun amacı, milletlerarası tahkime ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Bu Kanunun yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği veya bu kanun hükümlerinin taraflar ya da hakem veya hakem kurulunca seçildiği uyuşmazlıklar hakkında uygulanır” hükmü yer almaktadır. Yine aynı kanunun 2.maddesinde; “Aşağıdaki hallerden herhangi birinin varlığı, uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşındığını gösterir ve bu durumda tahkim, milletlerarası nitelik kazanır. 1- Tahkim anlaşmasının tarafların yerleşim yeri veya olağan oturma yerinin ya da işyerlerinin ayrı devletlerde bulunması, 2- Tarafların yerleşim yeri veya olağan oturma yerinin ya da işyerlerinin; a) Tahkim anlaşmasında belirtilen veya bu anlaşmaya dayanarak tespit edilen hallerde tahkim yerinden, b) Asıl sözleşmeden doğan yükümlülüklerin önemli bir bölümünün ifa edileceği yerden veya uyuşmazlık konusunun en çok bağlantılı olduğu yerden, 3- Tahkim anlaşmasının dayanağını oluşturan asıl sözleşmeye taraf olan şirket ortaklarından en az birinin yabancı sermayeyi teşvik mevzuatına göre yabancı sermaye getirmiş olması veya bu sözleşmenin uygulanabilmesi için yurt dışından sermaye sağlanması amacıyla kredi ve/veya güvence sözleşmeleri yapılmasının gerekli olması. 4- Tahkim anlaşmasının dayanağını oluşturan asıl sözleşme veya hukuki ilişkinin, bir ülkeden diğerine sermaye veya mal geçişini gerçekleştirmesi 21.01.2000 tarihli ve 4501 Sayılı Kanun hükümleri saklıdır” denilmektedir. Yeni yasa ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun tahkime ilişkin hükümleri arasında temel fark, yeni yasa uyarınca, hakem mahkemesi tarafından verilen kararlara karşı 30 gün içerisinde Asliye Hukuk Mahkemesinde iptal davası açılma noktasındadır. Yeni yasa uyarınca iptal davası ancak aşağıda belirtilen şartların varlığı halinde açılabilecektir. (4686 Sayılı Kanun Md.5) a) Tahkim anlaşmasının taraflarından birinin ehliyetsiz olması ya da tah - kim anlaşmasının geçersiz olması, b) Hakem kurulunun seçilmesinde, taraflar arasındaki anlaşmada veya kanunda öngörülen usule uyulmamış olması, c) Kararın tahkim süresi içerisinde verilmemiş olması d) Hakem kurulunun hukuka aykırı olarak yetkili veya yetkisiz olduğuna ilişkin karar vermesi, e) Hakem kurulunun tahkim anlaşması dışında kalan bir konuda karar vermiş olması, istemin tamamı hakkında karar vermemiş olması ve yetkisini aşması, f)Tahkim uygulamasında usule ilişkin şartlara uyulmamış olması ve bunun kararın esasında etkili olması, g) Tarafların eşitliği ilkesinin gözetilmemiş olması, h) Kararın kamu düzenine aykırı olması, ı)Tahkime konu uyuşmazlığın Türk Hukukuna göre tahkime elverişli olmaması.