Avrupa’da bir birlik yaratılması fikrinin doğuşu yaşadığımız yüzyıldan önceki yüzyıllarda gerçekleşmiştir. Fakat bu amaç doğrultusunda en önemli adımlar yaşadığımız yüzyılda atılmaya başlamış ve yüzyılımızın ikinci yarısından itibaren tarihin seyri içerisinde Saint Simon, William Penn, Victor Hugo gibi düşünürlerin kurulmasına inandığı Avrupa Birliği fikri düşünceden gerçeğe dönüşmeye başlamıştır. Avrupa’da 18 Temmuz 1932 tarihinde “Benelüks” adı altında ilk ekonomik birleşme gerçekleştirilmiş, ikinci bütünleşme adımı olarak 18 Nisan 1951 tarihinde Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nu kuran Paris Anlaşması imzalanmıştır. Birleşik Avrupa yolunda en büyük adım 25 Mart 1957 tarihinde Roma Anlaşması adıyla tanıdığımız ve Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ile Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu’nu (EURATOM) kuran anlaşma ile atılmıştır. Daha sonraki yıllarda Avrupa Birliği yolunda üç önemli bütünleşme hareketi daha gerçekleşmiştir. Yakın tarih içerisinde birleşik Avrupa yolunda en büyük gelişim Mastricht Anlaşmasıdır. 7 Şubat 1992 tarihinde imzalanan söz konusu anlaşmanın adının “Avrupa Birliği Anlaşması” olması, önemini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Avrupa Tek Pazarı’nın programlanmasından sonra Maastricht anlaşması’nın yapılması kuşkusuz AB yolunda önemli ilerlemeleri temsil etmektedir. Bu çalışmada “Maastricht Anlaşması öncesi Avrupa’ya genel bir bakış” başlığı altında önce anlaşma öncesinde Avrupa’nın birlik olma yolunda çizdiği genel eğilim ele alınacak daha sonra Maastricht Anlaşması hükümlerine değinilerek anlaşmanın önemi belirtilecektir. “Maastricht Anlaşması ve Üçüncü Ülkeler” konusuna kısaca değindikten sonra bu çerçevede anlaşmanın Türkiye ekonomisi ve ekonomi politikaları yönünden incelenmesine çalışılacaktır.