Ticari işletmelerin rekabet güçlerini büyüyerek artırma yollarından biri de diğer şirket veya şirketlerle birleşerek yeni bir oluşumla faaliyete devam etmektir. Dünya ekonomisinde rekabet ve yeni pazarlara ulaşabilme isteği zaman zaman bu tür beraberlikleri zorunlu dahi kılmaktadır. Ekonomik yaşamdaki gelişmelerin zorlanmasına paralel olarak yasa koyucular da ticari birleşmeler mevzuatını düzenleme ve hatta kolaylaştırmak suretiyle teşvik etmektedir. Ülkemizde şirketlerin birleşmesini düzenleyen temel mevzuat Türk Ticaret Kanunu’dur. Bu Kanun’un Ticaret Şirketleri başlıklı İkinci Kitabında Birinci Fasılın 146-151’nci maddeleri bu konuya ilişkindir. Türk Ticaret Kanunu’nun 146’ncı maddesinde şirketlerin birleşmesi, “... İki veya daha fazla ticaret şirketinin birbiriyle birleşerek yeni bir ticaret şirketi kurmalarından veya bir yahut daha fazla ticaret şirketinin mevcut diğer ticaret şirketine iltihak etmesinden ibarettir.” şeklinde tanımlanmıştır. Şirketlerin birleşmesi konusunda ana düzenleme Ticaret Kanunu olmakla birlikte, bu olayın vergisel yanı Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yer almaktadır. Yazımızın izleyen bölümlerinde, birleşme hallerinden birisi olan devir işleminin vergileme açısından bazı özellikleri açıklanacaktır.