Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerinin teşvikine yönelik olarak sağlanan önemli vergisel teşviklerden biri de vergi mevzuatımızda yer alan “Ar-Ge İndirimi” müessesesidir. Ar-Ge indirimine ilişkin olarak gerek Kurumlar Vergisi Kanunu’nda (KVK) gerekse 5746 sayılı Kanun’da düzenlemeler yapılmıştır. Bu iki düzenleme bir arada değerlendirildiğinde uygulama usul ve esasları yönünden, bir düzenlemenin diğerine göre avantaj ve dezavantajlarının olduğu ve Ar-Ge indiriminin uygulaması yönünden kurumların, bu iki yasal düzenlemeden birine göre tercih yapmalarının zorunlu olduğu görülmektedir. Kurumlar tarafından Ar-Ge faaliyetinin başlamasını müteakip, Ar-Ge indiriminden KVK veya 5746 sayılı Kanun hükümlerine göre faydalanılacağına önceden karar verilmesi ve bu tercihin Ar-Ge faaliyeti süresi boyunca değiştirilmemesi gerekmektedir. Bu nedenlerle, çalışmamızda karşılaştırmalı olarak KVK ve 5746 sayılı Kanun hükümlerine göre Ar-Ge indirimi uygulamasında kurumlarca dikkat edilmesi gerekli hususlara değinilmiştir.
One of the important tax incentives provided for encouraging research and development (R&D) activities is the institution of “R&D Deduction”. Regulations have been made regarding R&D discount both in Corporate Tax Law and in the Law no. 5746. When these two regulations are evaluated together, it is seen that one application has advantages and disadvantages compared to the other in terms of the procedures and principles of the application, and it is compulsory for institutions to make their choices according to one of these legal regulations for implementation of the R&D discount. Following the start of R&D activities of companies, it must be decided in advance whether Corporate Tax Law or the Law no 5746 will be used to benefit from the R&D discount and this choice must not be changed during the period of R&D activity. Therefore, our study deals with the issues to be considered by the companies in the implementation of R&D discount according to the provisions of the Corporate Tax Law and the Law no. 5746.