Ekonomik savaşları kazanmak çoğu zaman silahlı savaşlardan daha zordur, çünkü belirli bir ekonomik güce erişebilmek için bu hedefe yürüyecek öncü kuvvetlere veya bir başka deyişle atılgan ve yorulmayan dinamiklere gereksinim bulunmaktadır. Hedefe doğru giderken ortaya çıkacak pek çok sorun aynı bataklığı kurutmaya gönderilen tanklar örneğinde olduğu gibi Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler olarak uzun tanımlamasını verdiğimiz KOBİ’ler yoluyla aşılabilir.KOBİ’ler olmadan veya KOBİ’leri dışlayarak Türkiye ekonomide ulaşmak istediği hedefe varamayacaktır,çünkü KOBİ yapılanması hem üretim ve istihdam hem de ihracat hamlelerinin motorudur. KOBİ’ler aslında çift yönlü bir işleve sahip bulunmaktadır.KOBİ’ler söz konusu işlevleri bir yandan üretim aşamasında nihai ürün elde etme uğraşısında bulunurlarken bir yandan da ara mamul veya yarı mamul girdilerini büyük sanayi gruplarına iletmektedir. KOBİ’lerin genel özellikleri değerlendirildiğinde;mevcut ekonomik dalgalanmalardan hızlı bir şekilde etkilendikleri fakat talep değişikliklerine çabuk uyum sağladıkları anlaşılmaktadır. Yapılan istatistiklere göre,Türkiye’deki işletmelerin % 98’i KOBİ mahiyetinde işletmelerdir.Bu işletmeler, toplam imalat sanayinin % 96,4’ünü oluştururken toplam katma değerin % 16’sını sağlamaktadır. Mevcut KOBİ’lerin % 38’i Küçük Sanayi Sitelerinde bulunurken,% 14’ü Organize Sanayi Bölgelerinde yerleşiktir. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde bulunan KOBİ’lerle ülkemizde mevcut KOBİ’ler karşılaştırıldığında görülmektedir ki özellikle dış ticarette performans açısından büyük farklılıklar olduğunu söylemek mümkündür.Türkiye’de dış ticarette KOBİ’lerin payı % 8 iken, bu oran ABD’de % 32, Almanya’da % 31, Hindistan’da % 50, Japonya’da % 38 düzeyinde seyretmektedir. Ülkemiz açısından KOBİ’lerin üretim işlevi stratejik değerdedir.Son yirmi yılda uygulanan ekonomik politikalar sonucu paradan para kazanma felsefesinin yaygınlaştığı üretim yapanların ve çalışanların cezalandırıldığı bir ortamda, ranta dönük kısa vadeli çıkarcı eğilimlerin yoğunlaştığı fırsatçı zihniyetin egemen olduğu kıskaç artık denizin bittiğini adeta haykırmaktadır.Türkiye’yi ayağa kaldıracak tek ekonomik ilacın üretim olduğu hatı rlandığı anda KOBİ’lerin vereceği ümitler azımsanmayacak kadar değerlidir. KOBİ’lerin yeniden yapılandırılması yoluyla evrensel düzeyde meydana gelen ekonomik değişimlere ayak uydurmak bugünün Türkiye’si için önemli hedeflerden biri haline gelmiştir.Yeniden yapılanmayı etkileyen faktörler arasında işletme stratejisi, iletişim ağının kurulması,kalite güvence sistemleri ve girişimcilik kültürü bulunmaktadır.