Bilindiği üzere, 1998 yılındaki Genel Beyan döneminden bu yana Emlak Vergisi alanındaki tartışmalar devam etmiş ve bu alanda yaşanan sorunlar çeşitli düzenlemeler ile giderilmeye çalışılmıştır. Ancak, Emlak Vergisi uygulamasında mükelleflerin şikayet ve sorunlarının nihayete kavuşturulamaması, yeni bir yasal düzenleme ile sorunlara son verilmesini zorunlu hale getirmiş bulunmaktadır. Bu kapsamda, 07.03.2002 tarihinde mecliste kabul edilen 4746 sayılı Kanun ile Emlak Vergisi uygulamasında radikal denilebilecek düzenlemelere gidilmiş bulunulmaktadır. Ancak, söz konusu 4746 Sayılı Kanun Sayın Cumhurbaşkanı tarafından kısmen onaylanmış ve T.B.M.M.’ne tekrar görüşülmek üzere gönderilmiş bulunulmaktadır. İzleyen bölümlerde daha ayrıntılı olarak açıklanacağı üzere, T.B.M.M. ise, yasanın tekrar görüşülmesi neticesinde, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Geri Gönderme Tezkeresinde yer alan, sadece 6-B-b bendi ile ilgili görüşleri göz önünde bulundurarak, 4751 Sayılı Kanun ile yeniden düzenlemeye gitmiş ve 4751 Sayılı Kanunu Sayın Cumhurbaşkanına onay için tekrar göndermiş bulunmaktadır. Emlak Vergisi Beyanı noktasında yaşanan eleştirileri göz önüne alarak beyan esasına son veren bu son yasal düzenlemelerin içerdiği en önemli hususlardan birisi de, 2002 yılı için geçiş hükümlerine de yer vermiş olmasıdır. Geçmiş uygulamaya nazaran oldukça farklı bir sistem getiren yeni düzenlemenin mükelleflerce iyi bilinmesinde büyük yarar bulunmaktadır. Bu nedenle bu yazımızda, öncelikle 4751 Sayılı Kanun ile Emlak Vergisi alanında yapılan son düzenlemeler ve bu son düzenlemelerin yarattığı yeni vergileme sistemi açıklanmaya çalışılacaktır.