Günümüzde kamu harcamalarının önemli bir kısmı vergilerle karşılanmaktadır. Belli bir dönem içerisinde yapılacak kamu harcamalarının finansman kaynağı olan vergilerin verimli bir şekilde toplanması öncelikle mükelleflerin veya vergi sorumlusunun vergi kanunlarında yazılı ödevlerini uygun bir şekilde yerine getirmelerine bağlıdır. Mükellefin kanunda belirtilen ödevleri arasında belge düzenleme, alma ve verme (VUK, 227-252), alınan ve verilen bu belgelerin kanununda belirtilen sürelerde (VUK, 219) defterler geçirilmesi ve bu defterlerde yer alan bilgiler ışığında elde edilen gelirin zamanında ve eksik beyan edilmemesi yer almaktadır. Mükelleflerin ve sorumlusunun vergilendirmeye ilişkin ilgili ödevlerini yerine getirmemesi ya da eksik yerine getirmesi durumunda devlet yerine getirilmeyen veya eksik yerine getirilen ödevleri tamamlayabilmekte ve mükellef veya sorumluları çeşitli cezalara çarptırabilmektedir. Mükellef veya sorumlu devletin tek taraflı olarak yaptığı bu işlemler sonucunda ortaya çıkan vergi ve cezalardan kanunda belirtilen yasal haklarını kullanarak kullanabilmektedir. Mükellef veya sorumlunun yararlanabileceği bu yasal haklarından birisi de uzlaşmadır. Bu makalede öncelikle uzlaşma müessesesi teorik olarak açıklanacak daha sonra günümüzde bu müessesenin nasıl bir yasal afa dönüştüğüne yer verilecektir