2000 yılına girmeden peşi sıra gelen iki felaket ile ülkemiz bir çok vatandaşını kaybetmenin yanısıra zor olan ekonomik koşulları daha da kötüleşmiştir. Depremin yarattığı ekonomik kayıpların giderilmesi ve aynı zamanda depremde maddi ve manevi zarar gören insanların yaralarının da sarılabilmesi amacıyla bütçe kaynakları içinde öngörülmeyen ve ivedilikle kazanılması gereken bir gelire ihtiyaç duyulduğu depremin hemen ardından gündeme gelmiş, herkes tarafından özellikle mali idare tarafından telaffuz edilmiştir. Bu kayıpları giderebilmek için ek ve yeni vergiler, halk arasında da deprem vergisi olarak adlandırılan yükümlülükler 4481 sayılı “17.8.1999 ve 12.11.1999 Tarihlerinde Marmara Bölgesi ve Civarında Meydana Gelen Depremin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpları Gidermek Amacıyla Bazı Mükellefiyetler İhdası ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişklik Yapılması Hakkında Kanun”, 26 Kasım 1999 tarih ve 23888 mükerrer sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu kanun hükmü ile gelir, kurumlar, emlak, motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerine, çek ve cep telefonu kullananlara, eğitime katkı payı kapsamındaki işlem ve kağıtlara, devlet iç borçlanma senedi sahiplerine, RTÜK, SPK, İMKB ve Rekabet Kurumuna ek veya yeni vergi yükümlülükleri getirilmiştir. Yukarıda bahsi geçen 4481 sayılı kanunun ikinci bölümünde ek emlak vergisi yükümlülüğü düzenlenmiştir. Bu konu ile ilgili olarak 1 Aralık 1999 tarih ve 23893 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1 seri ek emlak vergisi tebliği ile bakanlık gereken açıklamaları yapmıştır. Bizde bu yazımızda söz konusu tebliğ doğrultusunda konuyu aktarmaya çalışacağız.