İşletmeler, insanlarını sürekli değişen ihtiyaçlarını karşılayabildikleri ölçüde uzun ömürlü ve başarılı olabilirler. Başarının ve büyümenin anahtarı yalnızca insanların var olan ihtiyaçlarını karşılamak değil gelecekteki ihtiyaçlarını da tahmin ve tatmin edebilmekte yatmaktadır. Dolayısıyla, işletmeler için hedef kitlenin ihtiyaçlarına bağlı olarak var olan ürüne ilaveler yapmak ya da yeni ürünler geliştirmek büyük önem taşımaktadır. Bunu sağlamanın yollarından en önemli ve etkilisi yapılacak araştırma geliştirme çalışmalarıdır. Olaya makro açıdan bakıldığında ise, ülkemizin kalkınmasında ve uluslararası rekabet gücümüzün artırılmasında araştırma ve geliştirmeye yönelik harcamaların gayri safi millî hasıla içindeki payının artırılması büyük önem taşımaktadır. Yazımızda, 5228 sayılı kanunla getirilen düzenleme ve yayımlanan 86 seri numaralı kurumlar vergisi genel tebliğinde yer alan açıklamalar doğrultusunda, araştırma ve geliştirme faaliyetleri için yapılacak harcamaların vergi mevzuatı karşısındaki durumu ele alınacaktır.