4369 Sayılı Kanunun 81/A-28’inci maddesiyle Vergi Usul Kanununun Vergi Kesenlerin Sorumluluğu başlıklı 11’inci maddesinin 3’üncü fıkrasındaki “... alım satıma taraf olanlar ile hizmetten faydalananlar, araları nda zımnen dahi olsa irtibat olduğu tespit olunanlar...” ibaresi “...alım satıma taraf olanlar, hizmetten yararlananlar ve aralarında doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya da sermaye, organizasyon veya yönetime katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide bulunduğu tespit olunanlar...” şeklinde değiştirilmiştir. Değişiklik 29/07/1998 tarihinde yürürlüğegirmiştir. Yapılan bu değişiklik dikkate alınarak Katma Değer Vergisindeki müteselsil sorumluluk uygulaması Maliye Bakanlığınca çıkarılan ve 10/09/1998 tarih ve 23459 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 70 seri no’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile yeniden düzenlenmiş ve yapılan düzenlemenin henüz kesinleşmemiş işlemler için de geçerli olacağı Tebliğde açıkça belirtilerek tebliğdeki düzenlemeler geriye de yürütülmüştür. Tebliğde, müteselsil sorumluluk kapsamına girmese dahi, herhangi bir nedenle hazineye intikal etmeyen vergi, Katma Değer Vergisi Kanununun 29 ve 32’inci maddelerine göre indirim ve iade konusu yapılmayacağı belirtilmiştir. Tebliğde, müteselsil sorumluluk çerçevesinde katma değer vergisini ödeyen mükelleflerin, bu vergiyi gider ya da maliyet olarak dikkate alıp almayacakları belirtilmemiştir. Yazımızda ödenen bu vergilerin çeşitli olasılıklara göre kazancın tespitinde gider ya da maliyet olarak dikkate alınıp alınmayacağı ile tek düzen hesap planı çerçevesinde nasıl kayıt altına alınacağı tartışılacaktır.