22 Temmuz 1998 tarihli ve 4369 sayılı Yasa ile vergi sisteminde reform niteliğinde köklü değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklerin yapılmasında; 1. Vergi tabanının genişletilmesi, 2. Kayıt dışı ekonominin kayda alınması, 3. Vergi sisteminin daha basit ve açık hale getirilmesi, 4. Vergi adaletinin sağlanması, 5. Ekonomiye uyum ilkelerinden hareket edilmiştir. 4369 sayılı Yasa toplumun geniş kesimlerince kabul ve destek görmüştür. Ancak bu yasanın hazırlıkları sırasında ve yasallaşma sürecinde var olan koşullar daha sonradan hızla değişmiş, 1997 yılı ortalarında Tayland’da başlayan ve mal hareketleri yoluyla Güneydoğu Asya’yı etkisi altına alan finansal kriz, 1998’in ortalarında Rusya’yı da etkisi altına alarak bütün dünya ekonomilerini derinden sarsmıştır. Tüm dünya ekonomilerini sarsan ekonomik krizin olumsuz etkileri Türkiye ekonomisini önemli ölçüde etkilemiş, 1998 yılında başlayan ekonomik daralma 1999 yılında da devam etmiştir. Dışsal faktörlerin etkileri sonucu ortaya çıkan yeni ekonomik durum bütün işletmeleri olumsuz yönde etkilemiş ve bunun sonucunda da mükelleflerin yeni ekonomik koşullardan kaynaklanan talepleri gündeme gelmiştir. Bu gerekçeler doğrultusunda vergi sistemini ekonomik koşullar çerçevesinde tekrar gözden geçirmek ve gerekli önlemleri almak amacıyla Hükümet tarafından vergi mevzuatında bazı değişiklikler tasarlanmış ve bu değişiklikler 4444 sayılı Yasa olarak T.B.M.M.’de kabul edilmiştir. Yasanın gerekçesinde “ekonomik gerekler nedeniyle vergi mevzuatında bazı değişiklikler yaparken 4369 sayılı Yasanın temel ilkelerinden vazgeçilmeyeceği,bu ilkelerin halen geçerli olduğu, ancak bu ilkelere ulaşmaya çalışırken kullanılacak yöntem ve araçların farklı olacağı”belirtilmiştir. Yazımızda, 4444 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikler ele alınmış ve eski hükümler ile yeni hükümler karşılaştırılarak açıklanmıştır.