Anayasa Mahkemesi, vergi davaları, tam yargı davaları ve konusu para olan idari işlemlere karşı açılan davalar açısından bir temyiz edilebilme şartı öngören 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin birinci fıkrasının “b” bendini iptal etmiş ve kararın yürürlüğe girişini dokuz ay ertelemiştir. İptal edilen normun bu erteleme süre içinde hukuki varlığını devam ettirip ettirmediği yargı uygulamasında tartışılan güncel konuların başında gelmektedir. İptal edilen kural hukuki varlığını devam ettiriyorsa bu kurala dayanarak alınacak yargısal kararlarda mevcut uygulamanın mı sürdürüleceği yoksa iptal kararında öngörülen gerekçelere uygun şekilde mi uygulamanın değiştirileceği başka bir tartışma konusudur. İptal kararı üzerine iptal kararında öngörülen gerekçelerle sınırlı bir kanuni düzenleme mi yapılacağı yoksa kanun yolunda izin sistemine mi geçilmesi gerektiği de tartışılan konular arasında yer almaktadır. Çalışmada bu sorulara yanıt aranacaktır.
The Constitutional Court annulled subparagraph “b” of the first paragraph of Article 46 of the Administrative Procedure Law No. 2577, which stipulates an appeal requirement for tax cases, full remedy actions and cases filed against administrative transactions involving money, and postponed the entry into force of the decision for nine months. Whether the cancelled norm continues its legal existence during this postponement period is one of the current issues discussed in judicial practice. If the annulled rule continues its legal existence, it is another matter of debate whether the current practice will be continued in judicial decisions based on this rule or whether the practice will be changed in accordance with the justifications envisaged in the annulment decision. Among the issues discussed are whether a legal regulation should be made limited to the reasons set out in the annulment decision or whether a legal permission (leave to appeal) system should be adopted. Answers to these questions will be sought in the study.