TARİH ARALIĞI

Başlangıç Tarihi
Seç
Bitiş Tarihi
Seç

ARANACAK KRİTER

Kriter Seçin
Makale Başlığında

ARANACAK KELİME

Örnek “vergi mevzuatı”

15.12.2020

DENETÇİLERİN ZORUNLU MESLEKİ EĞİTİMİ VE ÖRGÜTLENME YAPISI KONUSUNDA BİR DEĞERLENDİRME

DENETÇİLERİN ZORUNLU MESLEKİ EĞİTİMİ VE ÖRGÜTLENME YAPISI KONUSUNDA BİR DEĞERLENDİRME

GENEL

Bilindiği üzere, 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu(bundan böyle kısaltılmış hali ile TTK olarak adlandırılacaktır) 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yeni TTK’ndaŞirketlerin denetiminde önemli düzenlemeler yapılmış olup, denetimle ilgili düzenlemelere söz konusu Kanunun üçüncü bölüm “Denetleme” başlığı altında 397-406’ncı maddelerinde yer verilmiştir. TTK’nun 400. maddesinde, Denetçi olabileceklerle ilgili düzenleme,3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’na gönderme yapılarakdenetçi olabileceklerin öncelikle Serbest Muhasebeci Mali Müşavirveya Yeminli Mali Müşavir olmalarının şart olduğu konusu net bir şekilde belirtilmiştir. Bu yazının amacı,denetçilerin zorunlu mesleki eğitimi ve örgütlenme yapısı konusunda değerlendirme yapmaktır.

1- Denetçilerin Zorunlu Sürekli Eğitimi

660 Sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin(bundan böyle Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu veya kısaltılmış hali ile “KGK”olarak adlandırılacaktır) “Amaç ve Kapsam”başlığını taşıyan 1. Maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

“MADDE 1 ‒(1) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı; uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Muhasebe Standartlarını oluşturmak ve yayımlamak, bağımsız denetimde uygulama birliğini, gerekli güveni ve kaliteyi sağlamak, denetim standartlarını belirlemek, bağımsız denetçi ve bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirmek ve bunların faaliyetlerini denetlemek ve bağımsız denetim alanında kamu gözetimi yapmak yetkisini haiz Kamu Gözetimi,  Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun kuruluş, teşkilat,görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.”

Yine aynı Kanunun Kurulun görevleri başlığını taşıyan 9. Maddesinin (f) bendinde;

“f) Bağımsız denetim yapacak meslek mensuplarına yönelik sınav, yetkilendirme ve tescil yapmak, disiplin ve soruşturma işlemlerini yürütmek, sürekli eğitim standartları ile mesleki etik kurallarını belirlemek, bunlara yönelik olarak kalite güvence sistemini oluşturmak ve bu alanlardaki eksikliklerin düzeltilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak.”

şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nca 26.12.2012 tarih ve 28509 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bağımsız Denetim Yönetmeliği’nin çeşitli maddelerinde Denetçilerin sürekli eğitimi ile ilgili düzenlemelere yer verilmiş olup, yapılan düzenlemelerde özellikle sürekli eğitim yükümlülüğünü yerine getirmeyen denetçiler bu yükümlülüklerini yerine getirene kadar denetim yapamayacaklar ve denetim ekiplerinde görevlendirilemeyeceklerdir. Ayrıca, sürekli eğitim programlarını tamamlamayanların denetçi olarak faaliyet göstermesi veya denetim ekibinde görevlendirilmesi fiilleri idari tedbirlerin uygulanacağını öngörmektedir.

2- Zorunlu Mesleki Eğitime Katılan Denetçi Sayısı

Kamu Gözetimi Kurumu Bağımsız Denetçi resmi sicilinde kayıtlı16.614 denetçi bulunmaktadır. Bu denetçilerin 5 il bazında dağılımı aşağıda belirtildiği gibidir.

 

 

İller/Şehirler

 

Toplam Denetçi Sayısı

(a)

 

Gayri Faal/ Denetçiler

(b)

Gayri Faal Denetçilerin Oransal Dağılımı c= (b/a)

İstanbul

6.817

3958

% 58

Ankara

2.496

1676

% 67

İzmir

1.063

593

% 55

Bursa

780

492

% 63

Antalya

554

322

% 58

TOPLAM

11.710

7.041

% 60

Bu beş ilde yetkilendirilmiş denetçi sayısı 11.710’dur. Diğer illerde yetkilendirilmiş denetçi sayısı ise (16.614- 11.710) = 4.904’dir. Bu durumda Türkiye genelinde yetkilendirilen Denetçilerin (11.710 / 16.614) = % 70,48’i yani Türkiye genelinde yetkilendirilmiş Denetçilerin üçte ikisinden fazlası bu beş ilde toplanmıştır. Diğer taraftan bu illerde yetkili denetçilerin (7.041 / 11.710) = % 60,1’i gayri faal durumdadır. Türkiye geneline bakıldığında da gayri faal denetçilerin oranı % 60’lar civarındadır.

Diğer taraftan, Türkiye genelindeBağımsız Denetim Kuruluşu sayısı 332 olup, bu kuruluşların 6 il bazında sayısı aşağıdaki belirtildiği gibidir.

İller/Şehirler

Toplam Bağımsız Denetim Kuruluşu

Oransal Dağılım

İstanbul

175

175/332=52,7%

Ankara

61

61/332=18,3%

İzmir

24

24/332=7,2%

Bursa

17

17/332=5,1%

Antalya

10

10/332=3%

Gaziantep

13

13/332=3,9%

TOPLAM

300

 

Bu durumda 175/332= % 52,7’ü İstanbul İlinde, 125/332= % 37,65’i 5 ilde kalan % 9,65 ise diğer illerde örgütlenmiştir.

Esasen burada bir konunun altını çizmek gerektiği kanaatindeyim. Finansal Tabloların (Bilanço-Gelir Tablosu, Nakit Akım Tablosu, Özkaynaklar Değişim Tablosu v.b.g.) denetime hazır hale gelebilmesi için denetimden önce iki aşaması bulunmaktadır. Belkide,sözkonusu Meslek Mensuplarının hizmetlerinden Mali Tabloların hazırlanması (Raporlama) aşamasında daha aktif bir şekilde yararlanma imkanı olabilir. Bunlardan biri muhasebe kayıtlarının defterlere kaydı ikinci aşama ise defterlere kaydı yapılan işlemlerin raporlanması aşamasıdır. Denetim ise son aşamadır. Olay, bu bakış açısı ile değerlendirildiğinde, özellikle muhasebe işlemlerinden sonra Mali Tabloların hazırlanması işlemleri sözkonusu olacaktır. Burada anlatılmak istenen gayrifaal durumda olan meslek mensuplarının bilgi birikimlerinin bu alanda değerlendirilmesi, meslek mensuplarının çalışma alanlarının geniş tutulması ve ekonomiye katkılarının arttırılması gerekmektedir.

3- Bağımsız Denetim Kuruluşları ve Bu Kuruluşlardaki Denetçi Sayıları

KGK’nın Bağımsız Denetim Kuruluşu resmi siciline kayıtlı denetim kuruluşu sayısı 332 olup bu kuruluşlarda yetkilendirilen denetçi sayıları yaklaşık 3768’dir. Bağımsız denetim kuruluşları denetim kadrolarında yer alan bağımsız denetçilerinde bir kısmı gayri faal durumdadır. Bu durumda esasen faal olan yanı sahada fiilen bulunan çalışan denetçi sayısı daha da az olmaktadır. Bu konuda detaylı bir araştırma yapılması ihtiyacı vardır. Gayri faal durumda olan denetçilerin hangi nedenle gayri faal olduklarının gerekçeleri saptanmalıdır. Bu nedenler doğaldır ki birden çok olabilir. Eğer nedenlerden bir tanesi sadece eğitime katılamamanın nedeni parasal ise bu konu mutlaka çözümlenmelidir.Eğer bu durum ekonomik nedenlerden  kaynaklanıyor ise, bu maliyetin TÜRMOB, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler, Yeminli Mali Müşavirler Odaları ile mevzuatlarında herhangi bir kısıtlama (engel) yok ise KGK tarafından karşılanmalıdır. KGK Denetçi siciline kayıtlı denetçiler ya Serbest Muhasebeci Mali Müşavir veya Yeminli Mali Müşavir unvanına sahip olup, ayrıca denetçi belgesi almış yetişkin kaliteli meslek mensuplarıdır. Bu husus gözardı edilebilecek bir olgu değildir. Söz konusu meslek mensupları denetim alanında çalışmayacak olsalar dahi dünya da uygulanmakta olan muhasebe-raporlama ve denetim tecrübelerinden yoksun bırakılmamaları gerekir. Bu konuda kapsamlı çalışmanın üniversitelerimizde akademisyenler tarafından yapılabileceği düşünülmektedir.

4- Bağımsız Denetçilerin Örgütlenme Yapısı

Kamu Gözetimi Kurumu (KGK) tarafından 26.12.2012 tarih ve 28509 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bağımsız Denetim Yönetmeliğinde denetim yapmaya yetkililerle ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. Söz konusu Yönetmeliğin 11’nci maddesinde, Denetimin sadece Kurumca yetkilendirilen denetim kuruluşları veya denetçiler tarafından yetkileri çerçevesinde gerçekleştirileceği aynı Yönetmeliğin Denetim Kuruluşlarının yetkilendirilmesi başlığını taşıyan 13. Maddesinde, denetim faaliyetinde bulunabilmek için öncelikle bir sermaye şirketi olması öngörülmektedir. Bu durumda kurulacak sermaye şirketi Anonim veya Limited Şirket şeklinde olacaktır. Esasen bu şirket şekli ticaret şirketi mahiyetinde olup Denetim alanındaki faaliyetleri serbest meslek faaliyeti olarak kabul edilmektedir. Asıl sorun faaliyetin ticari faaliyet veya serbest meslek faaliyeti olması/olmaması sorunu değildir. Sorun denetim alanında faaliyet gösteren bu tür sermaye şirketlerinin sürekliliğinin olmaması sorunudur. Bu bağlamda, Denetim alanında faaliyet gösteren kurumların ayrı örgütlenme biçimine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konuda dünya örnekleri (denetimin örgütlenmesi ile ilgili Hindistan’da bir düzenlemenin olduğu bilinmektedir) incelenmeli ve denetim alanında faaliyet gösterecek kurumların yapısal sorunları çözümlenmeli denetim kuruluşlarının sürekliliği sağlanmalıdır. Esasen, KGK’nın yapmış olduğu ikincil düzenlemeler incelendiğinde, örgütlenmenin alt yapısının oluşturulduğu anlaşılmaktadır.Eğer böyle bir yapı oluşturulamazsa var olan denetim kuruluşları ve yenikurulacak denetim kuruluşları,o kuruluşları kuran kişilerin varlığı ile sınırlı olacak ve denetim alanında yeterli etkinlik sağlanamayacak kurucuların hayat süreleri bittiğinde o kurumlarında varlıkları son bulacaktır. Bu konu Türkiye’de denetimin sürekliliği ve kurumsallaşmabakımından önemli olacaktır. Bu nedenle, yeni bir yasal düzenlemenin yapılmasına ihtiyaç vardır.

SONUÇ

İşbu yazının amacı “Genel” başlığında ifade edildiği üzere;

- Denetçilerin zorunlu sürekli mesleki eğitime katılamama konusunda kapsamlı bir çalışma yapılmasının gerekli olduğu, gayri faal olan denetçilerin neden gayri faal durumda olduklarının araştırılması, bu meslek mensuplarının bilgi birikimlerinin ekonomiye kazandırılmasının sağlanması,  bu konuda gerekli tedbirlerin alınması,

- Araştırmalar, üniversitelerbünyesinde akademisyenler tarafından yapılmalı,

- Mevcut örgütlenme yapısının denetimde kurumsallaşmanın önünde engel oluşturduğu bu konunun kurumsallaşmayı sağlayacak şekildeyeni bir yapının oluşturulmasının önemine dikkat çekmek,

Olduğudur.

 

İbrahim AKTAN

Maliye Eski Gelirler Kontrolörü

Yeminli Mali Müşavir-Bağımsız Denetçi