93 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun ( G.V.K.) 42. Maddesi uyarınca yıllara yaygın olan ve taahhüde bağlanan yapım ve onarım işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılıp o yılın beyannamesinde gösterilerek vergilendirilir. Yıl içinde yapılan ortak masraflar alınan istihkak bedellerine göre paylaştırılır. Yapım ve onarım işi kapsamında olmayan diğer faaliyetlerin de yapılması halinde paylaştırma tahsil olunan istihkak bedelleri ile diğer işlere ait satış veya hasılat tutarlarının birbirine olan nispeti dahilinde yapılır. Beyannamenin işin bitiminde verilmesi nedeniyle alınacak vergi kadar sağlanan ilave finansman imkanı , hasılat üzerinden G.V.K.’nun 94. maddesinin birinci fıkrası nın 5 numaralı bendine göre yapı- lan kesinti ile sınırlandırılmaktadır. Hatta kesinti hasılat üzerinden yapıldığı için hasılat karı ( vergiye matrah kar ) %16 ve daha aşağısı olan kurumlar vergisi mükelleflerinde vergi yükü daha ağır olmaktadır. Yıllara yaygın olan ve taahhüde bağlanan yapım ve onarım işi G.V.K.’nun 42-44. Maddelerinde düzenlenmiş olunup, ticari kazancın tespiti açısından belirleme yaptı- ğından kurumlar vergisi mükellefleri içinde 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (K. V. K. ) 13. Maddesi hükmü uyarınca ticari kazanç gibi tespit olunan kurum kazancının saptanması açısından düzenleyici olmaktadır. Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri yıllara yaygın olan ve taahhüde bağlanan yapım ve onarım işiyle iştigal ederken diğer taraftan başka faaliyetleri dolayısıyla satış ve hasılatları olmakta, olağan veya olağanüstü gelir ve kar elde edebilmektedirler. Elde edilen gelir ve karlar bazen yıllara yaygın olan ve taahhüde bağlanan yapım ve onarım işiyle ilinti kurulmak suretiyle söz konusu işlerin bittiği dönemin geliri sayılmak suretiyle ertesi dönem içerisinde verilen beyanname ile beyan edilmektedir. Asıl faaliyet konusu yıllara yaygın yapım ve onarım işi olan sermaye şirketlerince dağıtılan örtülü kazançlar dolayısıyla hesaplanan faiz gelirlerinin hangi dönemde beyan edileceği de tereddüt konusu olmaktadır.