Bu çalışma, küresel düzeyde uygulanan Ortak Raporlama Standardı (CRS) çerçevesinde yürütülen otomatik bilgi değişimi süreçlerinin, Türkiye açısından kişisel verilerin korunması ve vergi hukuku bakımından doğurduğu sorunları incelemektedir. Özellikle bazı ülkelerce düzenlenen varlık gizleme belgeleri, vergi idaresinin mükellef bilgilerinin elde edilmesini engellemekte; bu durum hem uluslararası yükümlülüklerle hem de iç hukukla çatışmalara yol açmaktadır. Çalışmada KVKK ve VUK hükümleri arasındaki olası normatif çelişkiler değerlendirilmiş, Danıştay ve AYM kararları ışığında hukuki yorumlamalara yer verilmiştir. Ayrıca İsviçre, ABD, AB ve finansal gizlilik cenneti ülkeler kapsamında karşılaştırmalı analiz yapılmış; çözüm önerileri normlar hiyerarşisi, şeffaflık ilkesi ve vergi idaresi uygulamaları temelinde sunulmuştur.
This study examines the legal and administrative challenges arising from the implementation of the Common Reporting Standard (CRS) in Turkey, particularly in the context of data protection and tax law. It focuses on non-disclosure certificates issued by certain jurisdictions, which are used to block the transmission of financial account information to tax authorities. These certificates create significant tensions between Turkey’s international commitments and domestic legal obligations, especially within the framework of the Personal Data Protection Law (KVKK) and the Tax Procedure Law (VUK). The study includes a comparative analysis covering Switzerland, the United States, the European Union, and financial secrecy jurisdictions. It offers concrete policy recommendations based on the principles of legal certainty, transparency, and proportionality in tax administration.