Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzüğün 2’nci maddesinde Vakıf, başlı başına mevcudiyeti haiz olmak üzere bir malın belli bir gayeye tahsisidir. Vakıflar tüzel kişiliğe sahiptirler. Bir mamelekin bütünü veya gerçekleşmiş veya gerçekleşeceği anlaşılan her türlü geliri veya ekonomik değeri olan haklar vakfedilebilir. Türk Medeni Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin 903 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca, gelirlerinin en az % 80 ini nevi genel özel ve katma bütçeli idareler bütçelerinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini istihdaf etmek üzere tahsisan kurulacağı kabul edilen vakıflara, tahsis edilen miktar için vergi muafiyeti tanınabilmektedir. Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük’ün 37 nci maddesinde de Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıflara vergi muafiyeti tanınmasının ve muafiyetinin kaldırılmasının şartları genel olarak belirlenmiştir. Bilindiği üzere 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun(2) 7 nci maddesinin 15 inci bendinde, kurulduktan sonra Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşların vergiden muaf olduğu, vakıflara tanınan muafiyetin bunların iktisadi işletmelerini kapsamadığı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, aynı maddenin son fıkrası ile, bunların vergi muafiyetinden yararlanma ve muafiyetlerinin kaybedilmesine ilişkin şartlarla, usul ve esasların Maliye Bakanlığı’nca belirlenmesi öngörülmüş ve Maliye Bakanlığı bu hükümler çerçevesinde, 48 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde vakıflara vergi muafiyeti tanınmasının şartları, vergi muafiyeti tanınan vakıfların yerine getireceği yükümlülükler, vergi muafiyetinin kaldırılması ve vergiden muaf vakıflarla ilgili uygulamada karşılaşılan sorunlar hakkında gerekli açıklamaları yapmıştır.