Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde, 4369 sayılı kanun ile bazı değişikler yapılmıştır. Bu değişikliklere göre, birden fazla işverenden alınan tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretlerin beyanname ile bildirilmesi Gelir Vergisi Kanunu (GVK)’ nun 103’ üncü maddesinde belirtilen gelir vergisi tarifesinin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamının yarısını aşması şartına bağlanmıştır. Ayrıca aynı kanunda, “Götürü Usul” olarak ifade edilen ücretler “Diğer Ücretler” olarak değiştirilmiş ve bu usule tabi olanların safi ücretleri, 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin brüt tutarı olacağı hükmü getirilmiştir. Gelir vergisi tarifesindeki vergi oranları kademeli olarak 10 puan aşağıya indirilmiş, gerçek usulde vergilendirilen ücretlilere, bakmakla yükümlü olduğu kişilerden özürlü olanlar için de sakatlık indiriminden yararlanma imkanı tanınmıştır. Ücretlerin vergilendirilmesi ile ilgili 4444 sayılı kanun ile de ücret geliri elde edenlerin lehine bazı değişiklikler yapılmıştır. 4444 sayılı kanunda, ücret geliri elde edenler diğer gelir unsurlarını elde edenlere nazaran %5 oranında daha az vergilendirileceği, tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret gelirlerinin beyan edilmeyeceği ve diğer ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde daha düşük matrah üzerinden vergilendirme gibi hükümler yer almıştır. Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde prensip olarak kaynakta vergilendirme usulünün uygulanması bu gelir unsurundan elde edilen vergi gelirlerinde vergi kayıp ve kaçağının diğer gelir unsurlarına nazaran daha düşük düzeyde olmasına sebep olmuştur. Bu durum, ücret gelirlerinden alınan verginin, toplam gelir vergisi hasılatı içindeki payının artmasına sebep olmuş dolayısıyla, ücret gelirlerinin vergilendirilmesinin önemi daha da artmıştır. Ücretlerin vergilendirilmesi GVK’ nun 61 - 64’ üncü maddelerinde düzenlenmiştir. Bu yazıda, ücret gelirlerinin vergilendirilmesiyle ilgili hükümler ayrıntılı şekilde ele alınarak değerlendirilmeye çalışılacaktır.