5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun (K.V.K.’nun) 11’inci maddesine göre, K.V.K.’nun 1’inci maddesinde belirtilen kurumlardan kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunan yabancı kurumlar Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlardan ötürü dar mükellefiyet esasında vergilendirilecektir. Yabancı kurumlarca elde edilen kazanç veya iratların dar mükellefiyet esasında vergilendirilebilmesi için gelirin Türkiye’de elde edilmesi ve yabancı kurumların kanuni ve iş merkezlerinin yurt dışında bulunması gereklidir. Kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunan kurumlarca Türkiye’de elde edilen ve bu kurumlar açısından kurum kazancı olarak vergilendirilmesi gereken kazanç ve iratlar K.V.K.’nun 12’nci maddesinde yedi bent halinde belirtilen kazanç ve iratlardır. K.V.K.’nun 12’nci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bent hükmüne göre, dar mükellefiyete tabi kurumlarca Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları dar mükellefiyet esasında vergilendirilmesi gereken yabancı kurum ve kuruluşlar açısından kurum kazancı olarak kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. Dar mükellefiyete tabi kurumlar tarafından Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları, K.V.K.’nun 24’üncü maddesi hükmüne göre, tevkif sureti ile vergilendirilecektir. Bu makalemizde dar mükellefiyete tabi yabancı bankalarca Türkiye’de şube açmadan elde edilen faiz gelirlerinin vergilendirilmesi esasları irdelenecektir. Makalemizde ayrıca konunun daha iyi anlaşılması açısından Türkiye’de şubesi bulunan dar mükellefiyete tabi bankaların bankalararası para piyasası işlemlerinden elde ettikleri faiz gelirlerinin vergilendirilmesi esasları üzerinde kısaca durulacaktır.