Avrupa Birliği bir ekonomik birlik olup, kendi içinde Birliğe üye ülkelerin refahının en üst düzeye çıkartılması amacına yönelik, bir uluslararası örgüttür. Birliğin refahının en üst düzeye çıkartılması ise, kişilerin, malların, hizmetlerin ve sermayelerin serbest dolaşımını engelleyen diğer hukuki ve siyasal engellerin öncelikle kaldırılması koşuluna bağlıdır. Böyle bir serbest dolaşım ise, ancak üye ülkelerin, gerekli ekonomik ve mali önlemleri almaları ile söz konusu olabilir. Hiç kuşkusuz, mali önlemlerin başında ise, vergi uyumlaştırması gelmektedir. Vergi uyumlaştırması, iktisadi işbirliği kurmak isteyen devletlerin bu münasebetlerini daha başarılı kılmak için vergilendirme konusunda paralellik sağlamak üzere yapılan çalışmaları ifade eder. Ekonomik birlik modelinde, işbirliğinin başarısı için vergi politikasının bir araç olarak kullanılması söz konusudur. Vergi uyumlaştırması ortak bir vergi politikası değildir. Vergi politikası sorumlulukların yerine getirilmesi için tanınan araçların ve yetkilerin bir parçasıdır. Bu açıdan bakıldığında bütünleşme çabalarının geliştirilmesinde bir araçtır. Bu nedenle vergi politikası belirlenirken Avrupa Birliği’nin amacı ve hedeflemiş olduğu bütünleşme modeli önemli bir rol oynar. Dünyamız bölgesel bütünleşmeler hareketinin önemli aşamalar katettiği bir dönemden geçmektedir. Küreselleşme eğiliminin bölgesel bütünleşmeler vasıtasıyla hız kazandığı günümüzde Türkiye çeşitli alternatifler arasında tercihini, coğrafi ve siyasi şartları da göz önüne almak suretiyle Avrupa Birliği’nden yana kullanmıştır. Dolayısıyla, vergi uyumlaştırması bir araç olarak, gelecekte tam üye olması söz konusu olan Türkiye’nin toplulukla ilişkileri açısından da önemlidir.