Kelime olarak “bir işletmenin mal ve gayri maddi varlıklarını bağlı işletmelere transfer ederken veya hizmet sunarken uygulayacağı fiyatlar”ı (1)ifade eden transfer fiyatları, çokuluslu şirketlerce başta vergisel amaçlar olmak üzere çeşitli amaçlar için uygulanabilecek bir transfer fiyatlama politikasına konu edilmek suretiyle kötüye kullanılabilmektedir. Çokuluslu şirketler izleyecekleri transfer fiyatlama politikalarıyla ülkelerin vergi kanunlarının farklılığından yararlanabilmektedir. Hükümetlerin transfer fiyatlarını kötüye kullanan çokuluslu şirketlerin uygulamalarına farklı tepkiler verdiği görülmektedir. Hemen her ülke transfer fiyatlaması uygulamalarının kendi aleyhlerine olduğunu düşünerek bazı önlemler alma yoluna gitmektedir. Ancak söz konusu önlemler ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Transfer fiyatları kimi ülkelerde ciddi bir şekilde sıkıtakip altına alınmaya çalışılırken, kimi ülkelerde de daha yumuşak bir şekilde takip edilmekte veya hiç takip edilmemektedir. Transfer fiyatlarının takibi hususunda ülkeler arasında meydana gelen bu politika farklılaşmasının nedeni gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ayrı mı ile ortaya konulabilir. “Örneğin, ABD ve Japonya ayrı bir transfer fiyat lama servisine sahiptirler ve bu servislerde çok sayıda deneyimli eleman çalıştırılmaktadır. Bu servisler çokuluslu şirketlerin faaliyetlerini izleyerek transfer fiyatlamanın vergi amaçları ile ayarlanmasını önlemeye çalışmaktadır.” “Günümüzde, hükümet yetkilileri, siyasiler ve medya özellikle transfer fiyatlarının kullanımında vergi etkileri üzerinde durmaktadır. Bu vergi gelirini kendi ülkelerine çekmek isteyen hükümetler kimi zaman transfer fiyatlarının üzerine gitmiş, bu konudaki düzenlemeleri yerli sanayii korumak amacıyla artırmış, hatta çifte vergilendirmeye sebep olmuşlar, kimi zaman ise bilinçli boşluk yaratarak bu vergisiz yada düşük vergili sistemden yararlanmak isteyen yatırımcılara kucak açmışlardır. Business International dergisinin 1991 yılında gerçekleştirdiği araştırma göstermiştir ki bu konuda Almanya çokuluslu şirket yöneticilerince en sert ülke olarak görülürken onu ABD, Fransa, İngiltere ve Kanada izlemektedir. Japonya, Kore, Avustralya ve İtalya gibi bir grup ülke konuya daha az ilgi gösterirken, İrlanda ve Porto Riko gibi düşük vergi oranlarının çekicili- ğiyle pek çok yabancı yatırımı cezbetmiş ülkeler doğal olarak transfer fiyatlarıyla ilgilenmemektedir.“ Yukarıda verilen bilgilere göre gelişmekte olan bir ülkenin transfer fiyatları karşısında nasıl bir politika izleyecekleri ve ne gibi önlemler alacakları karmaşık bir hal almaktadır. Bu konuyla ilgili olarak bazı olasılıkları şu şekilde sıralayabiliriz: Çokuluslu bir şirket büyük bir olasılıkla transfer fiyatlarını kullanarak yüksek vergi oranlarını alt edecektir.Gelişmekte olan ülkenin kararlı politikalarla transfer fiyatları usulsüzlüklerini engellemesi ise yabancı yatırımlar ve işsizlik açısından ülkenin aleyhinedir.Çünkü, çokuluslu şirketlerin karar alanı bütün dünya üzeridir ki katma değer yaratan imkanlarını kolaylıkla bir ülkeden diğerine aktarabilirler Buradan çıkan sonuç transfer fiyatı politikası ne olursa olsun, diğer şartlar sabit varsayımıyla, çokuluslu şirketler bu yüksek vergileri ödemekten kaçınacaklardır. Ancak birinci durumda yatırımlar hala ülke içinde, ikinci durumda ise ülke dışındadır. Konuyla ilgili birkaç görüşten bahsetmekte de fayda vardır: Bir görüşe göre; "Çokuluslu şirket, yüksek vergi oranını kabul etmeyip ya yatırımdan vazgeçecek ya da transfer fiyatlarını kullanacak ise en iyi çözüm bu şirketleri vergilendirmek üzere üzerlerine gitmekten vazgeçmektir. Böylece ülke, yatırımların yarattığı muhtelif kazançların yanında, ücretlerden kesinti yoluyla gelir vergisi elde edecektir." Diğer bir görüş ise aynı temel gerçeklerden hareketle; "Tahsil edilemeyen yüksek verginin anlamsız olduğu ve politik tercihlerin daha düşük vergi oranlarına yönelmesi gerektiği yönündedir." Buna göre üçüncü bir olasılık ise; karma bir politika ile sadece yurtiçinde kurulu sanayi ile rekabet etmekte olan yada çeşitli nedenlerle amaçlanmayan yatırım alanlarına sahip çok uluslu şirket incelemelerine ağırlık verilmesidir. Görülmektedir ki; gelişmekte olan ülkeler transfer fiyatları konusunda bazı tercihlerde bulunmak zorundadırlar. Buna göre transfer fiyatlarını vergileme hususunda ısrar ederlerse yabancı yatırımın ülkeden kaçmasına neden olabileceklerdir. Transfer fiyatlarını vergilememeyi öngörürlerse yerli sanayi karşısında haksız bir rekabet doğurmuş ve ülke kaynaklarının çok düşük bir bedel karşılığında ülke dışına çıkarılmasına neden olacaklardır. Türk Vergi Mevzuatı açısından 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK)’nun 17. maddesinde düzenlenmiş bulunan “Örtülü Kazanç Dağıtımı” işleminin uluslararası boyutuna tekabül eden transfer fiyatlaması işlemine yönelik olarak, gelişmekte olan bir ülke olan Türkiye’nin bakış açısına aşağıdaki bölümlerde yer verilmiştir.