Türk Vergi Sisteminin temel özelliklerinden ve gereksinimlerinden biri de belge düzeninin varlığıdır. Mükellefler safi kazançlarına ulaşırken yapmış oldukları giderleri ancak tevsik etmek şartıyla kazançlarından indirim konusu yapabilmektedir. Diğer yandan idare ise bu belge düzeni üzerinden incelemelerini gerçekleştirmekte ve ödenen vergilerin doğruluğunu denetlemektedir. Belge düzeni bu önemi karşısında kesin hatlarla belirlenmiş olarak sınırlamalara tabidir. Bu sınırlamalardan biri de kullanma zorunluluğu getirilen belgelerin öngörülen bilgileri taşımaması durumunda bu belgelerin vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılacağına dair hükümdür. Bu çalışmada bu hükmün hukuki olarak nasıl değerlendirilmesi gerektiğine dair eleştirel öneriler yapılmaya çalışılmaktadır.
One of the main properties and requirements of the Turkish Tax System is the document order. Taxpayers can make the expenditures they make while reaching their net earnings subject of the reduction from their earnings only on condition to certify them. On the other hand, the administration performs an examination on this document order and investigates the accuracy of these taxes paid. The document order is subject to the restrictions determined exactly against its importance. One of these restrictions is the provision regarding that if the documents that are have to be used do not include the information anticipated, such documents will be deemed as not issued at all in terms with the tax laws. In this study, critical advices are presented regarding how this provision should be evaluated juristically.