Türk Vergi Sistemi beyan esasına dayanan bir vergileme sistemine sahiptir. Mükellefler belirli bir dönemde (bu dönem gelir vergisi mükellefleri için takvim yılı, kurumlar vergisi mükellefleri için de hesap dönemidir.) elde ettikleri gelir, kazanç ve iratları beyanname ile bildirmek mecburiyetindedirler. Kurumlar Vergisi Sistemi içerisinde üç çeşit beyanname vardır: Yıllık beyanname, muhtasar beyanname ve özel beyanname. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 22’nci maddesinde ‘özel beyan zamanı’ ve 28’nci maddesinde ise ‘vergilendirme dönemi’ düzenlenmiştir. K.V.K.’nun sistematiği içerisinde terim olarak “özel beyanname” kavramına 28’nci maddede yer verilmiştir. K.V.K.’nun 28/2’nci maddesine göre; “ .......... Tevkif suretiyle ödenen vergilerde, istihkak sahiplerince ayrıca yıllık veya ‘özel beyanname’ verilmeyen ahvalde, tevkifatın ilgili bulunduğu dönemler vergilendirme dönemi sayılır.” Yazımızın aşağıdaki bölümlerinde dar mükellefiyete tabi kurumlarca elde edilen bir kısım kazanç ve iratlar için verilen özel beyanname tarihsel bir perspektif içinde incelenecektir.