Şehirler arası yolculuklarımızda, gazete ve televizyon haberlerinde 10 numara yağ ismini sıklıkla duyarız. Madeni yağın bir çeşidi olan 10 numara yağ, bazı kişilerce piyasaya akaryakıt ikamesi olarak sunulmakta, tüketiciler tarafından da yaratacağı ekonomik, çevresel ve sağlık sorunlarına dikkat edilmeden doğrudan ya da başka katıklarla karıştırılarak akaryakıt olarak kullanılmaktadır. Bu kullanım vergi kaybına sebebiyet vererek, hazine gelirlerinin azalmasına ve devlet harcamaları yoluyla bu tutarın tekrar topluma dönmesine engel olmaktadır. Ayrıca bu ürünlerin yakıt olarak kullanıldığı araçların kullanım ömrünü azatmakta, bu ürünleri kullanan araçlarda yaşanan yangınlar mal ve can kayıplarına yol açmaktadır. 10 numara yağ sorununun çözüme kavuşması için öncelikle madeni yağ tanımlamalarının ve madeni yağ üretim sürecindeki ÖTV uygulamalarının kavranması gerekmektedir. Sektördeki sıkıntıların giderilmesi etkin bir denetim ve yapılacak vergisel düzenlemelere bağlıdır.
In recent times, the name “oil no. 10” has been occupying the agenda intensively. Oil no. 10, which is a kind of mineral oil, is being supplied to the market as a fuel oil substitute, and it is being used by consumers directly or by mixing with other additives without considering the environmental and health problems that it will create. This use causes tax loss, and results in a fall in Treasury revenues, thereby preventing this sum to return back to the society by way of government expenditures. Besides, it decreases the expected life of the vehicles, in which these products are used as fuel, and the fires that break out in vehicles that are using these products cause losses of property and life. Mineral oil definitions and Special Consumption Tax (ÖTV) practices in the production process of mineral oils must be well understood first, in order to find a solution for the oil no. 10 problem. Overcoming the troubles in the sector depends on an effective inspection and tax regulations to be made.