Kooperatifler, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini korumak ve belli konulardaki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulurlar. Kooperatifler, kar elde etme ve kar dağıtma amacı gütmeyen kurumlar olup, esas amaçları yeterli ekonomik güce sahip olmayan kişilerin mesleki ve geçimlerine ait gereksinimlerini karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle karşılamaktır. Kooperatiflerin yıl içinde ortakları yla yaptıkları işlemler sırasında ortakların ödedikleri değerden, yıl içinde yapılan masraflar, zararlar, yedek akçe ve fonlar ayrıldıktan sonra kalan kısmın, ortaklara geri ödenmesi veya bir fonda toplanması söz konusu olmaktadır. Kooperatifler Kanunu’nun 38. maddesinde (f.1) “ ana sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde ortaklarla yapılan muamelelerden bir yıllık faaliyetin sonunda elde edilen hasılatın tamamı gelir – gider farkı olarak kooperatiflerin yedek akçelerine eklenir.” hükmü yer almıştır. Madde metninden de anlaşıldığı gibi kooperatifler, ana sözleşmelerinde açık bir hüküm bulunması koşulu ile, ortaklarla yaptıkları muamelelerden elde ettikleri yıllık hasılatı (gelir – gider farkını) ortaklarına dağıtabilirler. Bu hasılat, aslında bir kar olmayıp, gelir artığı kazanç niteliğindedir ve dolayısıyla dağıtım, kar dağıtımı niteliğinde değildir. Ortaklarla yapılan işlemlerden doğan gelir artığının ortaklara dağıtımı, “ risturn” olarak adlandırılmaktadır. Risturn, ortakların kooperatiflerle yaptıkları işlemler sonucunda ortaklardan alınan veya onlar lehine doğan fazlaların yine ortaklara yaptıkları işlemler esas alınarak iade edilmesidir. İşte bu risturn veya bir başka anlatımla ortağa, ortaklarla yapılan işlemlerden doğan olumlu gelir-gider artığının, işlem oranına göre dağıtılması, Kurumlar Vergisi’nden istisna edilmiştir.