Sermaye şirketleri, gerek yasal zorunluluktan gerekse de kendi isteklerine bağlı olarak ticari yaşamdan çekilmek durumunda kalabilirler. Ticari yaşamdan çekilmeleri, infisah veya fesih kavramlarıyla açıklanmaktadır. İnfisah, sözlük karşılığı, bozulma hükümsüz kalma anlamını taşımakta iken fesih, kanun ve/veya esas sözleşmede yer alan sebeplerden birine dayanarak, bu yetkiye sahip olanlar tarafından ortaklığın sona erdirilmesidir.Feshin hukuki tanımı, bir işlemin irade ile bozulması, ortadan kaldırılmasıdır. İnfisah ise, yasada ya da ana sözleşmede öngörülen bir nedenin gerçekleşmesi durumunda, şirketin bir karar almasına ya da ihbarda bulunmasına gerek kalmaksızın sona erdirilmesidir.Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) infisah, feshi de içerir biçimde kullanılmıştır. Tasfiye, sözcük anlamı olarak; bir ticaret kuruluşunun batması, kapanması gibi sebepler üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın verilmesi, likidasyon(5) demektir. Tasfiye genel olarak ticaret şirketlerinin; yetkili organlarının kararları doğrultusunda faaliyetlerinin ve tüzel kişiliklerinin sona erdirilmesi amacına yönelik olarak tüm varlıklarının elden çıkarılması, alacaklarının tahsili, borçlarının ödenmesi ve nihayetinde şirket ile ilgili tüm kesimler ile olan ilişkilerin sona erdirilmesi için gerçekleştirilen işlemler dizisidir.Diğer bir deyimle tasfiye, bir işletmenin aktifi ve pasifi arasındaki farkın belli edilmesidir. Tasfiye, iç ve dış ilişkide mali ve hukuki bağların çözülmesiyle ortaklığın kendi kendini arıtması hali, yani kurumların tüzel kişiliklerinin sonaermesi olayıdır. Dolayısıyla kurumların mal varlığının paraya çevrilmesi, ortaklık alacaklarının tahsil edilmesi, borçların ödenmesi ve geriye bir bakiye kalıyorsa, bunun tasfiye payı hükümlerince, pay sahiplerine dağıtılması ve ortaklığın kaydının sicilden silinmesi işlemlerinin tümü olarak nitelendirilebilir. Tasfiye kavramı, vergi hukuku yönünden özellikle kurumlar vergisi mükelleflerinin vergi mükellefiyetlerinin sona ermesi çerçevesinde ele alınması gereken bir kavramdır. Günümüz gereksinimlerine uyarlanmak, oldukça karmaşıklaşan hükümlerini daha sade ve anlaşılır biçimde ortaya koymak ve yargıda gereksiz oluşmuş ve birikmiş ihtilafları en aza indirgemek amaçlarıyla mevcut 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (KVK’nun), toptan değiştirilmesi gündeme getirilmiştir. Bu amaçla hazırlanan Kurumlar Vergisi Kanunu tasarısı yakın zamanda yasalaşacaktır. Yazımızın konusu, yeni yasa tasarısıyla getirilen ya da değiştirilen tasfiye hükümlerinin açıklanması oluşturmaktadır.