Vergi Usul Kanunu’nun 269’uncu maddesinde, iktisadi işletmelere dahil olan gayrimenkullerin maliyet bedeli ile değerleneceği belirtilmiştir. Ayrıca, aynı maddede; • Gayrimenkullerin mütemmim cüzüleri ve tefarruatının, • Tesisat ve makinaların, • Gemiler ve diğer taşıtların ve • Gayrimaddi hakların, gayrimenkuller gibi değerleneceği, dolayısıyla bunların değerleme ölçüsünün de maliyet bedeli olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 273’üncü maddesinde de alet, edevat, mefruşat ve demirbaş eşyanın maliyet bedeli ile değerleneceği vurgulanmıştır. Vergi Usul Kanunu’nun 262’nci maddesinde, maliyet bedeli; ‘‘iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamı’’ olarak tarif edilmiştir. Bu madde ile iktisadi kıymetlerin maliyet bedellerinin tespitinde, fiili maliyetin esas alınması benimsenmiştir. Dolayısıyla yatırımcı tarafından döviz kredisi kullanılarak yurt dışından sabit kıymet ithal edilmesi sırasında veya sonradan bu kıymetlere ilişkin borç taksitlerinin değerlemesi dolayısıyla ortaya çıkan kur farklarının, sabit kıymet yatırım maliyetinin bir unsuru olarak kabul edilmesi ve sabit kıymet maliyeti ile ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Maliye Bakanlığınca bugüne kadar yapılan açıklamaların hemen hepsinde, kurlardaki yükselmelerinin sabit kıymet maliyetlerini nasıl etkileyeceği konusunda açıklamalar yapılmış, kur düşmelerinden sabit kıymet maliyetlerinin nasıl etkileceği konusunda herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Bunun sebebi, ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle döviz kurlarının sürekli olarak artış göstermiş olmasıdır. Ancak, 2003 yılında ve 2004 yılının ilk dört ayında döviz kurlarında düşme yaşanmıştır. Döviz kurlarındaki bu düşmenin sabit kıymet maliyetlerine etkisi konusunda 334 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklamalar yapılmıştır. Bu yazıda, 2003 yılına kadar döviz kurlarında yaşanan yükselmelerden sabit kıymet maliyetlerinin nasıl etkilendiği özetlendikten sonra döviz kurlarında 2003 yılında ve 2004 yılının ilk dört ayında gözlenen kur düşmelerinin sabit kıymet maliyetleri ve amortisman uygulamaları üzerindeki etkisi 334 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde yapılan açıklamalar ışığında anlatılacaktır.