Bu çalışmanın konusunu, ülkemizde 1990’lara kadar pek fazla uygulaması olmayan, bu zamandan sonra, kamu kaynaklarının olabildiğince daha fazla kullanılmasında bir yöntem olarak kullanılmaya başlayan ve gittikçe uygulaması artan üst hakkı tesisinde gerçek kişi açısından ilk tesis bedelinin gelir vergisi karşısındaki durumunun değerlendirilmesi oluşturmaktadır. Değerlendirmede bir sonuca ulaşabilmek için, vergi hukuku özel hukuk ilişkisi, vergi kanunlarının yorumlanması, kanunların uygulanmasında yorumun sınırları ve kanuni düzenleme gereği halleri, üst hakkının tanımı, ortaya çıkışı, gelişimi, işlevleri, özellikleri ve ayrımları üzerinde de durulmuştur. Çalışmada üst hakkı ilk tesis bedelinin vergilendirilmesi açısından, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70’inci maddesinde bir değişiklik gereği bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Subject of this study consists of the evaluation of the status of the first establishment price regarding the right of superficies- jus superficiarum for real person, which was not enforced much until the 1990’s in our country, which after that time, was started to be used as a method in use of public sources as much as possible and is used increasingly, against the income tax. In order to reach a conclusion in the evaluation, the following issues are also discussed: relationship between the tax law and private law, interpretation of tax laws, limits of interpretation in enforcement of laws and conditions requiring legal regulation, definition of right of superficies- jus superficiarum and its emerging, development, functions, features and differences. In the study, it was concluded that in terms of taxation of the first establishment price of the right of superficies- jus superficiarum, the 70th clause of the Income Tax Law requires an amendment.