Katma Değer Vergisi Kanunu’muz, Avrupa Topluluğu direktiflerine paralel olarak vergilendirmede Destinasyon İlkesini (varış ülkesinde vergilendirme) benimsemiş ve bu ilke doğrultusunda esas itibariyle yurt dışında tüketilecek olan her türlü mal ve hizmet ihracatı KDV’den istisna tutulurken, Türkiye’de tüketilecek olan mal ve hizmet ithalatı vergilendirilmektedir. Turistlerin Türkiye’den satın alıp kendi ülkelerine götürdükleri ve yine ülkelerinde tüketecekleri mallar üzerindeki KDV yükünün de aynı ilke gereğince sıfırlanması gerekmektedir(1). Sözkonusu KDV yükünün ortadan kaldırılması amacıyla mevzuatımızda gereken düzenlemeler yapılmıştır. Biz de bu yazımızda; sözkonusu düzenlemelerden hareketle, literatürde bavul ticareti olarak da geçen KDVK’nun 11/1-b maddesinde yer alan Türkiye’de İkamet Etmeyen Yolculara (T.İ.E.Y) yapılan teslimlerden doğan KDV iadesi uygulaması ile bunun ekonomik boyutu hakkında bilgi vermeye, konuyla ilgili bazı özellikli durumları ve bunlarla ilgili değerlendirmelerimizi ortaya koymaya çalıştık.